İLK YARDIM SORULARI 2

1. Aşağıdakilerden hangisi sindirim sistemine ait değildir?

a) Böbrek

b) Mide

c) Pankreas

d) Dil ve dişler

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) Böbrek

Açıklama: Sindirim ve Boşaltım Sistemleri Ayrımı

Sindirim sistemi, alınan besinlerin parçalanarak vücut tarafından emilebilecek hale getirilmesini ve atık maddelerin dışarı atılmasını sağlayan organlar bütününü ifade eder. Şıklardaki organlardan böbrek, sindirim sistemi yerine boşaltım (üriner) sisteminin birincil organıdır.

  • a) Böbrek: Böbrekler, kanı süzerek atık maddeleri ve fazla suyu idrar olarak vücuttan uzaklaştıran **boşaltım (üriner) sisteminin** en önemli organlarıdır. Sindirim sisteminde doğrudan bir görevi yoktur.
  • b) Mide: Mide, sindirim sisteminin önemli bir parçasıdır. Besinlerin depolandığı, mide asidi ve enzimler yardımıyla proteinlerin sindiriminin başladığı organdır.
  • c) Pankreas: Pankreas, hem sindirim sistemi hem de endokrin sistem için kritik rollere sahip bir organdır. Sindirim açısından, protein, yağ ve karbonhidratları sindiren enzimleri ince bağırsağa salgılayarak sindirime yardımcı olur.
  • d) Dil ve dişler: Ağız boşluğunun önemli elemanları olan dil ve dişler, sindirimin ilk basamağı olan mekanik sindirimde (besinleri çiğneme, karıştırma) görev alır. Dil aynı zamanda tat alma duyusunu da sağlar.

Özetle, mide, pankreas, dil ve dişler doğrudan veya dolaylı olarak sindirim sürecine katılırken, böbrekler vücuttaki atık maddelerin atılmasından sorumlu olan boşaltım sisteminin bir parçasıdır.

2.Temel Yaşam Desteği sağlanması gereken yetişkin hastada “Kalp Masajı / Solunum Sayısı “ oranı aşağıdakilerden hangisidir?

a) 5:2

b) 10:2

c) 30:2

d) 10:1

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) 30:2

Açıklama: Yetişkinlerde Temel Yaşam Desteği Oranları

Uluslararası ve ulusal ilk yardım kılavuzlarına göre, Temel Yaşam Desteği (TYD) uygulanan yetişkin hastalarda kalp masajı ve suni solunum (kurtarıcı nefes) oranı **30 kalp masajına 2 suni solunum (30:2)** şeklindedir.

  • a) 5:2: Bu oran genellikle bebek ve çocuklarda (özellikle iki ilk yardımcı varsa) kullanılan bir orandır, ancak yetişkinler için uygun değildir.
  • b) 10:2: Bu oran, güncel kılavuzlarda yetişkin TYD için önerilen bir oran değildir.
  • c) 30:2: Bu, **yetişkinlerde tek veya iki ilk yardımcı tarafından uygulanan standart ve en güncel orandır.** 30 adet etkili göğüs basısı (kalp masajı) yapıldıktan hemen sonra 2 adet kurtarıcı nefes verilmelidir. Bu döngü, profesyonel tıbbi yardım gelene veya hasta tepki verene kadar kesintisiz devam etmelidir.
  • d) 10:1: Bu oran da yetişkin TYD için önerilen bir oran değildir.

Kalp masajı (göğüs basıları) dakikada en az 100, en fazla 120 bası olacak şekilde ve yaklaşık 5-6 cm derinliğinde yapılmalıdır. Kurtarıcı nefesler ise her biri 1 saniye sürecek şekilde ve göğüs kalkacak kadar etkili olmalıdır. Bu oranlar, beynin oksijenlenmesini ve dolaşımın sürdürülmesini maksimize etmeyi hedefler.

3.Kalp masajında göğüs kemiği basısı ile kaburgalar ne kadar çöktürülür?

a) Göğüs yüksekliğinin 2/3 ü

b) Göğüs yüksekliğinin 2/4 ü

c) Göğüs yüksekliğinin 1/3 ü

d) Göğüs yüksekliğinin 1/4 ü

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Göğüs yüksekliğinin 1/3 ü

Açıklama: Kalp Masajında Doğru Bası Derinliği

Temel Yaşam Desteği (TYD) sırasında uygulanan kalp masajının etkinliği için bası derinliği kritik öneme sahiptir. Kılavuzlara göre, göğüs kemiği basısı yetişkinlerde **yaklaşık 5-6 cm**, çocuk ve bebeklerde ise göğüs yüksekliğinin **1/3’ü kadar** olmalıdır.

Soruda genel olarak “kaburgalar ne kadar çöktürülür” denilse de, bu aslında göğüs kemiği basısının derinliğini ifade eder. Özellikle çocuk ve bebeklerde bu oran yüzde olarak verilir. Yetişkinlerde de 5-6 cm derinlik, yaklaşık olarak göğüs yüksekliğinin 1/3’üne denk gelir. Dolayısıyla, en doğru ve kapsayıcı ifade “Göğüs yüksekliğinin 1/3’ü”dür.

  • a) Göğüs yüksekliğinin 2/3’ü: Bu, çok fazla bir derinliktir ve kaburga kırıkları veya iç organlara zarar verme riskini artırır.
  • b) Göğüs yüksekliğinin 2/4’ü: Bu da 1/2’ye denk gelir ve hala fazla bir derinliktir.
  • c) Göğüs yüksekliğinin 1/3’ü: Bu oran, hem yetişkinlerdeki 5-6 cm’lik bası derinliğini hem de çocuk ve bebeklerdeki ideal bası oranını kapsayan, dolaşımı sağlamak için yeterli ve güvenli kabul edilen ideal derinliktir.
  • d) Göğüs yüksekliğinin 1/4’ü: Bu, yeterli bir bası derinliği değildir ve kalp masajının etkinliğini azaltır. Kan dolaşımını sağlamak için yeterli olmayabilir.

Doğru derinlikle birlikte, her bası sonrası göğsün tamamen eski haline dönmesine izin vermek de önemlidir. Bu, kalbin kanla dolmasını sağlar ve bir sonraki basının etkinliğini artırır.

4. İlkyardım için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Sağlık görevlisi yardımı sağlanıncaya kadar yapılır

b) Hayatın kurtarılması yada durumun kötüleşmesini engellemek amacı ile yapılır.

c) Gerekirse ilaç kullanılır.

d) Herhangi bir kaza durumunda yada yaşamı tehlikeye düşüren durumlarda yapılır.

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Gerekirse ilaç kullanılır.

Açıklama: İlkyardımın Temel İlkeleri

İlkyardım, olay yerinde, tıbbi yardım gelene kadar veya sağlık kuruluşuna ulaştırılıncaya dek, hayat kurtarmak ve durumun kötüleşmesini engellemek amacıyla yapılan acil ve geçici müdahalelerdir. İlkyardımın en temel prensiplerinden biri, **ilaçsız** yapılmasıdır.

  • a) Sağlık görevlisi yardımı sağlanıncaya kadar yapılır: Bu ifade **doğrudur**. İlkyardım, profesyonel sağlık ekibi (ambulans, doktor vb.) olay yerine ulaşıp görevi devralana kadar sürdürülür.
  • b) Hayatın kurtarılması ya da durumun kötüleşmesini engellemek amacı ile yapılır: Bu ifade de **doğrudur**. İlkyardımın birincil amacı, kişinin yaşamını kurtarmak, hayati tehlikeleri ortadan kaldırmak ve mevcut durumunun daha kötüye gitmesini önlemektir.
  • c) Gerekirse ilaç kullanılır: Bu ifade **yanlıştır**. İlkyardımcıların temel yetkinliklerinde ilaç kullanımı yer almaz. İlkyardım, ilaç veya tıbbi donanım gerektirmeyen temel uygulamaları (kanamayı durdurma, hava yolu açma, kırık tespiti, kalp masajı vb.) kapsar. İlaç uygulaması, sadece profesyonel sağlık görevlilerinin yetki ve sorumluluğundadır.
  • d) Herhangi bir kaza durumunda ya da yaşamı tehlikeye düşüren durumlarda yapılır: Bu ifade **doğrudur**. İlkyardım, trafik kazaları, ani kalp krizi, solunum durması, boğulma, zehirlenme gibi yaşamı tehdit eden her türlü acil durumda uygulanır.

Özetle, ilkyardımın temelini, ilaç dışı, anında ve doğru müdahaleler oluşturur. Bu müdahalelerle kişinin hayatta kalma şansı artırılır ve profesyonel yardım gelene kadar stabilize edilmesi sağlanır.

5.İlkyardımcı için hangi özellik yanlıştır?

a) İnsan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olmalıdır?

b) Sakin olmalıdır

c) Gerektiğinde kendini tehlikeye atmalıdır

d) Çevredeki kişileri organize edebilmelidir

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Gerektiğinde kendini tehlikeye atmalıdır

Açıklama: İlkyardımcının Temel Özellikleri ve Kendi Güvenliği

İlkyardımcı, bir acil durumda doğru ve etkili müdahalede bulunabilmek için belirli özelliklere sahip olmalıdır. Ancak en önemli ilke, **kendi güvenliğini her şeyin üstünde tutmaktır.** İlkyardımcının kendini tehlikeye atması, hem kendi hayatını riske atar hem de yardım bekleyen başka bir yaralıya dönüşmesine neden olabilir.

  • a) İnsan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olmalıdır: Bu ifade **doğrudur**. İlkyardımcı, temel anatomi ve fizyoloji bilgisine sahip olmalı, vücut sistemlerinin nasıl çalıştığını ve yaralanmaların veya hastalıkların vücudu nasıl etkilediğini anlamalıdır. Bu bilgi, doğru müdahaleyi yapabilmek için esastır.
  • b) Sakin olmalıdır: Bu ifade de **doğrudur**. Acil durumlarda panik yapmak, doğru kararlar almayı ve etkili müdahalede bulunmayı engeller. Sakin kalmak, olay yerini kontrol altına almak ve güvenli bir şekilde ilk yardım sağlamak için kritik öneme sahiptir.
  • c) Gerektiğinde kendini tehlikeye atmalıdır: Bu ifade **yanlıştır**. İlk yardımın temel prensibi “Önce güvenlik!”tir. İlkyardımcı, müdahale etmeden önce kendi ve çevrenin güvenliğini sağlamalıdır. Tehlikeli bir ortamda (örneğin, akan trafikte, elektrik çarpması riski olan bir yerde, gaz kaçağı olan bir alanda) kendisi de tehlikeye girecekse, müdahale etmemeli ve profesyonel yardım çağırmalıdır. Bir ilk yardımcı, kahramanlık yapmak adına kendi hayatını riske atmamalıdır.
  • d) Çevredeki kişileri organize edebilmelidir: Bu ifade de **doğrudur**. İlkyardımcı, olay yerinde bulunan diğer kişileri (gerekirse ambulans çağırma, etrafı güvene alma, yardım isteme gibi konularda) organize edebilmeli ve onlara görevler verebilmelidir. Bu, acil durum yönetimini kolaylaştırır.

Özetle, bir ilk yardımcı kendi güvenliğini öncelikli tutarken, bilgi, sakinlik ve organizasyon becerisine sahip olmalıdır.

6. Aşağıdakilerden hangi dolaşım sistemine aittir?

a) Böbrek

b) Kan damarları

c) Akciğerler

d) Karaciğer

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: b) Kan damarları

Açıklama: Dolaşım Sisteminin Bileşenleri

Dolaşım sistemi, vücudun tüm hücrelerine oksijen ve besin maddelerini taşıyan, atık maddeleri uzaklaştıran ve hormonları dağıtan hayati bir sistemdir. Bu sistem temel olarak üç ana bileşenden oluşur: kalp, kan ve kan damarları.

  • a) Böbrek: Böbrekler, kanı süzerek atık maddeleri ve fazla suyu vücuttan idrar olarak atan **boşaltım sisteminin** ana organlarıdır. Dolaşım sisteminin bir parçası değildirler, ancak kan dolaşımı ile yakın ilişki içindedirler (kan böbreklerden geçer).
  • b) Kan damarları: Kan damarları (atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar), kalpten çıkan kanı vücudun her yerine taşıyan ve geri getiren boru şeklindeki yapılardır. Dolaşım sisteminin **vazgeçilmez bir parçasıdır**.
  • c) Akciğerler: Akciğerler, solunum sisteminin ana organlarıdır. Kanın oksijen alıp karbondioksit verdiği gaz değişimini sağlarlar. Dolaşım sistemiyle yakın işbirliği içinde olsalar da (küçük dolaşım), doğrudan dolaşım sistemine ait bir organ değildirler.
  • d) Karaciğer: Karaciğer, sindirim, metabolizma ve detoksifikasyon gibi birçok yaşamsal fonksiyona sahip bir organdır. Sindirim sistemine yardımcı bir organ olarak kabul edilir ve dolaşım sistemiyle yoğun bir kan akışı bağlantısı olsa da, dolaşım sisteminin birincil bileşeni değildir.

Özetle, dolaşım sistemi kalp (pompa), kan (taşıyıcı sıvı) ve kan damarlarından (taşımayı sağlayan yollar) oluşur. Diğer organlar farklı sistemlere aittir ancak dolaşım sistemiyle sürekli etkileşim halindedir.

7. Aşağıdakilerden hangisi ilk önce yapılmalıdır?

a) Hava yolunun açılması

b) Suni solunum

c) Kalp masajı

d) Kanama kontrolü

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) Hava yolunun açılması

Açıklama: İlk Yardımda Öncelik Sıralaması (ABC)

İlk yardımda hayati öncelikler, “ABC” kuralı olarak bilinen bir sıralama ile belirlenir. Bu kural, hastanın hayatta kalması için en acil müdahale gerektiren durumları belirler ve sıralar:

  • **A – Airway (Havayolu):** Bilinci kapalı bir hastada dilin geriye kaçarak hava yolunu tıkaması veya kusmuk gibi yabancı maddelerin hava yolunu kapatması sık görülen ve ölümcül olabilecek durumlardır. Bu nedenle, ilk olarak hava yolunun açık olduğundan emin olunmalı ve gerekirse baş-çene pozisyonu ile hava yolu açılmalıdır. Bu, diğer tüm müdahalelerin temelini oluşturur.
  • **B – Breathing (Solunum):** Havayolu açıldıktan sonra, hastanın solunumunun olup olmadığı kontrol edilir. Solunum yoksa veya yetersizse suni solunuma başlanır.
  • **C – Circulation (Dolaşım):** Solunum kontrolünden sonra nabız kontrolü yapılır ve ciddi kanamalar aranır. Dolaşım durmuşsa kalp masajına, ciddi kanama varsa kanama kontrolüne geçilir.

Diğer şıkların değerlendirmesi:

  • b) Suni solunum: Hava yolu açıldıktan sonra solunumun olmadığı durumlarda yapılır. Öncesinde hava yolunun açık olması şarttır.
  • c) Kalp masajı: Hava yolu ve solunum kontrolünden sonra dolaşımın (nabız) durduğu veya kalp durması şüphesi olan durumlarda yapılır.
  • d) Kanama kontrolü: Ciddi kanamalar acil müdahale gerektirse de, genel ABC önceliğinde hava yolu ve solunum ilk sırada yer alır. Ancak, şiddetli fışkıran kanamalarda (atardamar kanaması gibi) bazen kanama kontrolü ile diğer adımlar eş zamanlı veya çok hızlı ardışık olarak yapılabilir çünkü büyük kan kaybı da hayati tehdittir. Ancak klasik ABC sıralaması hava yolu ile başlar.

Bu nedenle, hayati tehlike zincirinde ilk ve en öncelikli adım, kişinin nefes alabilmesini sağlayacak hava yolunun açık olmasını temin etmektir.

8. Aşağıdakilerden hangisi hayvan ısırmalarındaki ilkyardım uygulaması değildir?

a) Hafif ısırıklar önce 5 dakika soğuk sabunlu suyla yıkanır.

b) Yaranın üzeri temiz bir bezle kapanır

c) Hastaya hemen tetanos ve kuduz aşısı yapılır

d) Ciddi bir yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bezle baskı uygulayarak, kanama durdurulur

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Hastaya hemen tetanos ve kuduz aşısı yapılır

Açıklama: Hayvan Isırmalarında İlkyardım ve Sonrası

Hayvan ısırmalarında ilk yardımın temel amacı, yaranın temizlenmesi, kanamanın kontrol altına alınması ve enfeksiyon riskinin azaltılmasıdır. Aşı uygulaması, ilk yardımcının görev ve yetki alanında değildir; bu, bir sağlık profesyoneli tarafından yapılan tıbbi bir müdahaledir.

  • a) Hafif ısırıklar önce 5 dakika soğuk sabunlu suyla yıkanır: Bu ifade **doğrudur**. Hayvan ısırmalarında yaranın sabun ve bol su ile yıkanması, özellikle kuduz virüsü gibi patojenlerin yara bölgesinden uzaklaştırılmasına yardımcı olan çok önemli bir ilk adımdır. Soğuk su, ağrıyı hafifletmeye de katkı sağlayabilir.
  • b) Yaranın üzeri temiz bir bezle kapanır: Bu ifade de **doğrudur**. Yıkama ve gerekirse kanama kontrolü yapıldıktan sonra yaranın temiz bir bezle kapatılması, enfeksiyon riskini azaltır ve yarayı dış etkenlerden korur.
  • c) Hastaya hemen tetanos ve kuduz aşısı yapılır: Bu ifade **yanlıştır**. Aşı uygulamaları (tetanos, kuduz vb.) ilk yardımcının yetkisinde değildir ve olay yerinde yapılamaz. Bu tür aşılar, hastanın bir sağlık kuruluşuna götürülmesi veya sağlık görevlilerinin olay yerine gelmesi sonrasında, hekimin değerlendirmesi ve kararı ile uygulanır.
  • d) Ciddi bir yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bezle baskı uygulayarak, kanama durdurulur: Bu ifade de **doğrudur**. Eğer hayvan ısırması sonucu ciddi bir kanama oluşmuşsa, kan kaybını önlemek için yara üzerine temiz bir bezle doğrudan baskı uygulamak öncelikli bir ilk yardım müdahalesidir.

Özetle, hayvan ısırmalarında ilk yardımcı yaranın temizliği ve kanama kontrolünden sorumluyken, aşılama gibi tıbbi müdahaleler sağlık profesyonellerinin görev alanına girer. Her hayvan ısırması vakasında, yara ne kadar küçük olursa olsun mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.

9. Hasta yaralının değerlendirilmesinde ilk yapılması gereken nedir?

a) Bilinç kontrolü yapılır

b) Solunum yolu açıklığı sağlanır

c) Solunum kontrolü yapılır

d) Kalp masajı yapılır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) Bilinç kontrolü yapılır

Açıklama: Hasta/Yaralı Değerlendirmesinde İlk Adım

İlk yardımda hasta veya yaralının değerlendirilmesi, doğru müdahalelerin yapılabilmesi için kritik bir adımdır. Bu değerlendirme, genellikle “Birincil Değerlendirme” olarak adlandırılır ve ilk yapılması gereken adım **bilinç kontrolüdür**.

  • a) Bilinç kontrolü yapılır: Olay yerinde ilk yardımcı, hastaya/yaralıya yaklaşmadan önce ortam güvenliğini sağladıktan sonra, ilk olarak kişinin bilincinin açık olup olmadığını kontrol eder. Bu, sesli (konuşarak) ve hafif dokunuşlarla (omuzdan sarsarak) yapılır. Bilinci yerinde olan bir kişiyle iletişim kurulabilirken, bilinci kapalı bir kişiye farklı ve daha acil müdahaleler gerekebilir.
  • b) Solunum yolu açıklığı sağlanır: Bilinci kapalı olduğu tespit edilen bir kişide, dilin geriye kaçarak solunum yolunu tıkama riski olduğu için “Baş-çene pozisyonu” ile solunum yolu açıklığı sağlanır. Bu adım, bilinç kontrolünden sonra gelir.
  • c) Solunum kontrolü yapılır: Solunum yolu açıklığı sağlandıktan sonra, “Bak-Dinle-Hisset” yöntemiyle solunumun varlığı ve etkinliği kontrol edilir. Bu da bilinç kontrolünden sonraki adımdır.
  • d) Kalp masajı yapılır: Kalp masajı, solunum ve dolaşımın (nabız) durduğu durumlarda uygulanan Temel Yaşam Desteği’nin bir parçasıdır. Bu müdahale, bilinç ve solunum kontrolünden sonra, dolaşımın durduğu tespit edildiğinde başlanır.

Özetle, ilk yardımda hasta/yaralıya yaklaşım sırası genellikle şöyledir: **Ortam güvenliği > Bilinç kontrolü > Hava yolu açıklığı > Solunum kontrolü > Dolaşım kontrolü (nabız ve kanama)**. Bu sıralama, hayati tehlike arz eden durumların en hızlı şekilde tespit edilip müdahale edilmesini sağlar.

10. Kanamanın ciddiyeti hangi duruma bağlıdır?

a) Kanamanın hızına

b) Vücutta kanın aktığı bölgeye

c) Kanamanın miktarına

d) Hepsi.

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: d) Hepsi.

Açıklama: Kanama Ciddiyetini Etkileyen Faktörler

Bir kanamanın ciddiyeti ve hayati tehlikesi, birden fazla faktörün birleşimiyle belirlenir. Şıklarda belirtilen tüm durumlar, kanamanın ne kadar tehlikeli olduğunu doğrudan etkiler.

  • a) Kanamanın hızına: Kanamanın hızı, kaybedilen kan miktarının birim zamandaki oranıdır. Hızlı ve fışkırır tarzda olan kanamalar (örneğin atardamar kanamaları), çok kısa sürede ciddi miktarda kan kaybına yol açarak şok ve ölüme neden olabilir. Yavaş sızıntılar daha az aciliyet arz eder.
  • b) Vücutta kanın aktığı bölgeye: Kanamanın yeri, hayati tehlikesini doğrudan etkiler.
    • Beyin içi kanamalar, iç organ kanamaları (örneğin karın içi organlar) veya büyük damarların (şah damarı, uyluk damarı gibi) yaralanması sonucu oluşan kanamalar, kılcal damar kanamalarından veya küçük kesiklerden çok daha tehlikelidir.
    • Bazı bölgelerdeki kanamalar (örneğin solunum yolları), hava yolu tıkanıklığına da yol açabilir.
  • c) Kanamanın miktarına: Vücudun taşıyabileceği toplam kan miktarı sınırlıdır (yetişkinlerde yaklaşık 5-6 litre). Bu miktarın önemli bir kısmının hızla kaybedilmesi (genellikle vücut ağırlığının %15-20’si), hayati fonksiyonları olumsuz etkileyerek şoka ve ölüme yol açabilir. Dolayısıyla, kaybedilen toplam kan miktarı hayati tehlikenin bir göstergesidir.

Bu üç faktör, birleşerek kanamanın ne kadar hızlı ve ciddi bir şekilde hayati tehdit oluşturduğunu belirler. Bu nedenle, ilk yardımda kanamanın bu özelliklerine dikkat ederek müdahale öncelikleri belirlenir ve derhal profesyonel yardım (112 Acil Çağrı Merkezi) çağrılır.

İlginizi Çekebilecek Yazılar