İLK YARDIM SORULARI 3
1.Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın öncelikli amaçlarından değildir?
a) Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak
b) Hasta yada yaralının durumunun kötüleşmesini önlemek
c) Hastaya derhal ilaç temin edip, ilaç vermek
d) İyileşmeyi kolaylaştırmak
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Hastaya derhal ilaç temin edip, ilaç vermek
Açıklama: İlkyardımın Amaçları ve Sınırları
İlkyardım, olay yerinde, hızlı ve ilaçsız olarak yapılan acil müdahaleler bütünüdür. Temel amacı, profesyonel tıbbi yardım gelinceye kadar kişinin hayatta kalmasını sağlamak ve mevcut durumunun kötüleşmesini engellemektir. İlaç temini ve uygulaması, ilkyardımcının yetki ve sorumluluğunda değildir.
- a) Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak: Bu ifade **doğrudur**. İlkyardımın en temel ve acil amacı, solunum durması, ciddi kanama, kalp durması gibi doğrudan yaşamı tehdit eden durumları tespit edip bunlara müdahale ederek hayati tehlikeyi ortadan kaldırmaktır.
- b) Hasta ya da yaralının durumunun kötüleşmesini önlemek: Bu ifade de **doğrudur**. İlkyardım, doğru pozisyon verme, kanama kontrolü, kırık tespiti gibi uygulamalarla yaralının durumunun daha fazla kötüleşmesini (örneğin şok, kalıcı hasar) engellemeyi hedefler.
- c) Hastaya derhal ilaç temin edip, ilaç vermek: Bu ifade **yanlıştır**. İlkyardımcı, ilaç kullanma yetkisine ve bilgisine sahip değildir. İlaç temini ve uygulaması, sadece doktorlar veya yetkilendirilmiş sağlık profesyonelleri tarafından yapılır. İlkyardım, ilaçsız müdahaleleri kapsar.
- d) İyileşmeyi kolaylaştırmak: Bu ifade de **doğrudur**. İlkyardım, kişinin yaşamsal fonksiyonlarını stabilize ederek ve ikincil yaralanmaları önleyerek, profesyonel tedavi sonrası iyileşme sürecinin daha hızlı ve sorunsuz olmasına katkıda bulunur. Ancak doğrudan “tedavi” değil, “ilk müdahale” aşamasını temsil eder.
Özetle, ilkyardımın temelini, ilaç dışı uygulamalarla yaşamsal fonksiyonları koruma ve hastanın durumunu stabilize etme çalışmaları oluşturur.
2.Bebeklerde dış kalp masajı yaparken aşağıdaki tekniklerin hangisi kullanılır?
a) Bir elin topuğu ile
b) 4 parmak ile
c) 2 elle
d) 2 parmak ile
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: d) 2 parmak ile
Açıklama: Bebeklerde Dış Kalp Masajı Tekniği
Bebeklerde (0-12 ay) dış kalp masajı, hassas yapıları nedeniyle yetişkin ve çocuklardan farklı bir teknikle uygulanır. Amaç, yeterli basıyı sağlarken bebeğin göğüs kafesine zarar vermemektir.
- a) Bir elin topuğu ile: Bu teknik genellikle **çocuklarda (1-8 yaş arası)** kullanılır. Yetişkinlerde ise iki elin topuğu kullanılır. Bebekler için bu yöntem çok fazla güç uygulayabilir ve zarar verebilir.
- b) 4 parmak ile: Bu, bebek kalp masajı için standart bir teknik değildir. Genellikle 2 parmak veya başparmaklar kullanılır.
- c) 2 elle: İki elle kalp masajı yetişkinlerde kullanılır. Bebeklerde göğüs basısı için iki elin kullanılması gereğinden fazla güç anlamına gelir.
- d) 2 parmak ile: Bu ifade **doğrudur**. Bebeklerde dış kalp masajı yaparken, bir elin işaret ve orta parmağı kullanılarak göğüs kemiğinin alt yarısına (meme uçlarının hemen altına) bası uygulanır. Bu, hem yeterli derinliği (göğüs yüksekliğinin yaklaşık 1/3’ü veya 4 cm) hem de güvenliği sağlar. Eğer iki ilk yardımcı varsa, başparmaklar da kullanılabilir.
Bebeklerde kalp masajının dakikadaki hızı yine yetişkinlerde olduğu gibi en az 100, en fazla 120 bası olacak şekilde olmalıdır. Bası ve solunum oranı genellikle 30:2 (tek ilk yardımcı) veya 15:2 (iki ilk yardımcı) olarak uygulanır.
3. Kanamalarda yapılacak ilk işlem aşağıdakilerden hangisidir?
a) Ağızdan sıvı verilerek kayıp önlenir.
b) Koma pozisyonu verilir.
c) Elle yada temiz bir bezle kanayan yere baskı uygulanır.
d) Basınç noktalarına basınç uygulanır.
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Elle ya da temiz bir bezle kanayan yere baskı uygulanır.
Açıklama: Kanama Kontrolünde İlk ve En Önemli Adım
Kanama kontrolü, ilk yardımda hayati öneme sahip bir müdahaledir. Kan kaybı, hızla şoka ve ölüme yol açabilir. Bu nedenle, kanamayı durdurmak için yapılacak ilk ve en etkili işlem, kanayan bölgeye doğrudan baskı uygulamaktır.
- a) Ağızdan sıvı verilerek kayıp önlenir: Bu ifade **yanlıştır**. Kanama durumunda hastaya ağızdan sıvı vermek, özellikle bilinci kapalıysa veya iç kanama şüphesi varsa, boğulma veya durumu kötüleştirme riski taşır. Sıvı kaybı kan kaybını telafi etmez.
- b) Koma pozisyonu verilir: Koma pozisyonu, bilinci kapalı ancak solunumu olan kişilerin hava yolunu açık tutmak için verilir. Kanama kontrolünde doğrudan ilk adım değildir, ancak kanama kontrolü yapıldıktan sonra hastanın bilinci kapalıysa düşünülebilir.
- c) Elle ya da temiz bir bezle kanayan yere baskı uygulanır: Bu ifade **doğrudur**. Kanayan damarın üzerine doğrudan ve sürekli baskı uygulamak, kan akışını durdurmanın veya yavaşlatmanın en hızlı ve etkili yoludur. Temiz bir bez (gazlı bez, temiz kumaş parçası) kullanılarak baskı uygulanır ve kanama durana veya profesyonel yardım gelene kadar devam edilir.
- d) Basınç noktalarına basınç uygulanır: Basınç noktalarına (atardamarların kemik üzerine bastırılabileceği noktalar) baskı uygulamak, doğrudan baskının yetersiz kaldığı veya uygulanamadığı durumlarda kullanılan ikincil bir yöntemdir. İlk ve en öncelikli adım her zaman doğrudan baskıdır.
Özetle, herhangi bir dış kanama durumunda, ilk yardımcı kendi güvenliğini sağladıktan sonra, kanayan bölgeye temiz bir materyal ile doğrudan ve sürekli baskı uygulayarak kanamayı kontrol altına almaya çalışmalıdır. Bu, kişinin hayatta kalması için kritik bir adımdır.
4. Kalp kasılmasına bağlı olarak kesik kesik fışkırır tarzda görülen kanama aşağıdakilerden hangi damar tipine özgüdür?
a) Toplardamar
b) Atardamar
c) Kılcal damar
d) Hepsi
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: b) Atardamar
Açıklama: Kanama Tipleri ve Özellikleri
Kanamanın tipi, hangi damarın zedelendiğine bağlı olarak farklı özellikler gösterir ve bu özellikler kanamanın ciddiyeti hakkında önemli ipuçları verir:
- a) Toplardamar (Venöz) Kanaması: Koyu kırmızı renkte (oksijen bakımından fakir kan), sürekli ve sızıntı veya fışkırma şeklinde (ancak kesik kesik değildir) bir akış gösterir. Genellikle daha kolay kontrol altına alınabilir.
- b) Atardamar (Arteriyel) Kanaması: Bu, en tehlikeli kanama tipidir. Kan, açık parlak kırmızı renktedir (oksijen bakımından zengin kan) ve kalp atışlarına paralel olarak, **kesik kesik ve fışkırır tarzda** akar. Yüksek basınç altında olduğu için kan kaybı çok hızlı olabilir ve acil müdahale gerektirir.
- c) Kılcal Damar Kanaması: Kılcal damarlar çok küçük olduğu için kanama genellikle sızıntı şeklinde, hafif ve yavaştır. Deri sıyrıkları gibi yüzeyel yaralanmalarda görülür ve genellikle kendiliğinden durur. Kanama miktarı genellikle önemsizdir.
- d) Hepsi: Her damar tipinin kanama özelliği farklı olduğundan bu seçenek yanlıştır.
Özetle, “kalp kasılmasına bağlı olarak kesik kesik fışkırır tarzda” görülen kanama, **atardamar kanamasının** ayırt edici özelliğidir ve hayati tehlikesi en yüksek olan kanama tipidir. Bu tür bir kanamada derhal doğrudan baskı uygulanmalı ve 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak profesyonel yardım istenmelidir.
5. 112 Aranması ile ilgili hangisi yanlıştır?
a) Sakin olmalı yada sakin olan birinin aranması sağlanmalı
b) 112 arayan kimse adını ve telefon numarasını tam olarak vermelidir
c) Vakit kaybı olmasın diye 112 merkezin den sorulan sorulara tam ve net cevap verilmez
d) Hasta sayısı ve durumları iyice bildirilmelidir
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Vakit kaybı olmasın diye 112 merkezin den sorulan sorulara tam ve net cevap verilmez
Açıklama: 112 Acil Çağrı Merkezini Doğru Kullanma
112 Acil Çağrı Merkezi, tüm acil durumlar için tek iletişim noktasıdır ve doğru bilgi aktarımı, hızlı ve etkili müdahale için hayati öneme sahiptir. Merkezin sorduğu sorulara tam ve net cevap vermek, gereksiz vakit kaybı değil, aksine en doğru yardımın yönlendirilmesi için zorunludur.
- a) Sakin olmalı ya da sakin olan birinin aranması sağlanmalı: Bu ifade **doğrudur**. Panik halinde yapılan aramalar, bilgilerin eksik veya yanlış aktarılmasına neden olabilir. Sakin kalmak veya sakin birinden yardım istemek, doğru bilgi akışını sağlar.
- b) 112’yi arayan kimse adını ve telefon numarasını tam olarak vermelidir: Bu ifade de **doğrudur**. Arayan kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini vermesi, merkezin gerektiğinde geri dönüş yapabilmesi ve olay hakkında ek bilgi alabilmesi için önemlidir.
- c) Vakit kaybı olmasın diye 112 merkezinden sorulan sorulara tam ve net cevap verilmez: Bu ifade **yanlıştır**. 112 merkezi operatörleri, durumu doğru anlayabilmek ve en uygun birimleri (ambulans, itfaiye, polis vb.) yönlendirebilmek için belirli sorular sorar. Bu sorulara verilecek eksiksiz ve doğru yanıtlar, müdahale süresini hızlandırır ve acil durumun ciddiyetini doğru değerlendirmelerini sağlar. Örneğin, olay yeri adresi, hasta sayısı, yaralanma türü gibi bilgiler kritik öneme sahiptir.
- d) Hasta sayısı ve durumları iyice bildirilmelidir: Bu ifade de **doğrudur**. Operatöre olay yerindeki hasta/yaralı sayısı, bilinç durumları, görünen yaralanmalar veya acil durumun niteliği hakkında detaylı bilgi vermek, ekiplerin hazırlıklı gelmesini ve doğru ekipmanla müdahale etmesini sağlar.
Dolayısıyla, 112’yi ararken sakin olmak, gerekli bilgileri eksiksiz vermek ve operatörün sorularına net yanıtlar sağlamak, acil yardımın en verimli şekilde ulaşması için temel kurallardır. 🚨
6. Çamaşır suyu içen birisi için uygulanacak ilk işlem ne olmalıdır?
a) Kusturulmalıdır
b) Kusturulmalı ve bol su içilmelidir
c) Kusturulmadan hızlı bir şekilde hastaneye sevk edilmelidir
d) Çamaşır suyu içen kimse yatırılarak kendi kendine iyileşmesi beklenir
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Kusturulmadan hızlı bir şekilde hastaneye sevk edilmelidir
Açıklama: Kimyasal Madde Zehirlenmelerinde İlkyardım
Çamaşır suyu gibi aşındırıcı (korozif) kimyasal maddelerin içilmesi durumunda yapılacak ilk yardım, diğer zehirlenmelerden farklıdır ve son derece önemlidir. Bu tür maddeler, temas ettikleri dokularda (ağız, yemek borusu, mide) ciddi yanıklara ve hasara neden olabilir.
- a) Kusturulmalıdır: **Kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulamadır!** Çamaşır suyu gibi yakıcı maddeleri içen bir kişiyi kusturmak, midedeki kimyasalın yemek borusundan ikinci kez geçmesine ve bu geçiş sırasında yemek borusunda daha fazla hasara (ikinci bir yanık) yol açmasına neden olur. Ayrıca solunum yoluna kaçma (aspirasyon) riski de vardır.
- b) Kusturulmalı ve bol su içilmelidir: Bu da **yanlıştır**. Kusturma riski nedeniyle yapılmamalıdır. Bol su içirmek, bazı durumlarda kimyasalın seyreltilmesine yardımcı olsa da, kusturma riskini ortadan kaldırmaz ve asıl çözüm değildir.
- c) Kusturulmadan hızlı bir şekilde hastaneye sevk edilmelidir: Bu ifade **doğrudur**. Çamaşır suyu gibi aşındırıcı bir madde içen bir kişiyi kusturmaya çalışmadan, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna ulaştırmak veya 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak profesyonel yardım çağırmak hayati öneme sahiptir. Hastanede, uygun tıbbi müdahale ve gerekirse mide lavajı veya diğer tedaviler uygulanacaktır.
- d) Çamaşır suyu içen kimse yatırılarak kendi kendine iyileşmesi beklenir: Bu ifade **yanlıştır**. Çamaşır suyu zehirlenmesi ciddi ve hayati tehlike arz eden bir durumdur. Kendi kendine iyileşmesi beklemek, kişinin kalıcı hasar görmesine veya hayatını kaybetmesine neden olabilir.
Özetle, aşındırıcı madde zehirlenmelerinde en önemli kural, **kusturmamak** ve derhal profesyonel tıbbi yardım almaktır. Mümkünse, hastanın ne içtiği (madde ambalajı veya şişesi) sağlık ekibine gösterilmelidir.
7. İlkyardımda hasta yada yaralıya yapılacak ilk işlem hangisidir?
a) Bilinç Kontrolü
b) Hava yolu açıklığının sağlanması
c) Solunum desteği
d) Dolaşım desteği
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: a) Bilinç Kontrolü
Açıklama: İlkyardımda Değerlendirme Zincirinin İlk Adımı
İlkyardımda hasta veya yaralıya müdahale etmeden önce, olay yeri güvenliği sağlandıktan sonra, yapılacak ilk ve en temel işlem kişinin hayati durumunu anlamak için hızlı bir değerlendirme yapmaktır. Bu değerlendirmenin ilk adımı **bilinç kontrolüdür**.
- **a) Bilinç Kontrolü:** Olay yerine ulaştığınızda, çevrenin güvenliğini sağladıktan sonra, ilk yardımcının hastanın yanına giderek “İyi misiniz? Beni duyuyor musunuz?” gibi sorular sorarak veya omzundan hafifçe sarsarak bilincinin açık olup olmadığını kontrol etmesidir. Bu, hastanın tepki verip vermediğini ve dolayısıyla durumunun ciddiyetini anlamak için ilk basamaktır. Eğer bilinç açıksa, hasta ile iletişim kurularak durumu hakkında bilgi alınabilir. Bilinç kapalı ise sonraki adımlara geçilir.
- **b) Hava yolu açıklığının sağlanması:** Bilinç kontrolü sonucunda hastanın bilinci kapalı ise, dilin geriye kaçarak solunum yolunu tıkama riskine karşı “Baş-çene pozisyonu” gibi yöntemlerle hava yolu açıklığı sağlanır. Bu, bilinç kontrolünden sonra gelen adımdır.
- **c) Solunum desteği:** Hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra, “Bak-Dinle-Hisset” yöntemiyle solunum kontrolü yapılır. Eğer solunum yoksa veya yetersizse, suni solunum (solunum desteği) verilir. Bu da bilinç kontrolünden sonraki bir aşamadır.
- **d) Dolaşım desteği:** Solunum ve nabız kontrolü yapıldıktan sonra dolaşımın durduğu tespit edilirse kalp masajı (dolaşım desteği) yapılır. Bu da yine bilinç kontrolünden sonra gelen ve daha ileri bir müdahaledir.
Özetle, ilk yardımda hayati zincirin ve doğru müdahale sırasının ilk halkası her zaman **bilinç kontrolüdür**. Bu, tüm diğer adımların temelini oluşturur ve ilk yardımcının sonraki adımlarını belirlemesini sağlar.
8. Aşağıdakilerden hangisi bağırsakları açığa çıkaran karın yaralanmalarında ilkyardım uygulamalarındandır?
a) Bağırsaklar dışarıda ise hemen yerine itilmelidir
b) Ağızdan sıvı verilerek sıvı ihtiyacının giderilmesi
c) Bağırsaklara dokunmadan nemli bir bezle üzeri örtülmesi
d) Yaralıya yan yatar pozisyon verilmesi
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Bağırsaklara dokunmadan nemli bir bezle üzeri örtülmesi
Açıklama: Karın Yaralanmalarında Açığa Çıkan Organlara Müdahale
Karın yaralanmalarında iç organların (özellikle bağırsakların) dışarı çıkması, ciddi bir tıbbi acil durumdur. Bu durumda yapılacak ilk yardım, organları korumak ve enfeksiyon riskini en aza indirmek üzerine odaklanmalıdır.
- a) Bağırsaklar dışarıda ise hemen yerine itilmelidir: **Kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulamadır!** Dışarı çıkan organları yerine itmeye çalışmak, organlara daha fazla zarar verebilir, enfeksiyon riskini artırabilir ve iç kanamalara yol açabilir. Ayrıca, kirli ellerle dokunmak enfeksiyon riskini katlar.
- b) Ağızdan sıvı verilerek sıvı ihtiyacının giderilmesi: Bu da **yanlış bir uygulamadır**. Karın boşluğuna nüfuz eden yaralanmalarda iç kanama veya diğer iç organ hasarları olabilir. Bu tür durumlarda hastaya ağızdan herhangi bir yiyecek veya içecek vermek, durumu kötüleştirebilir veya ameliyat gerekecekse hazırlık sürecini uzatabilir (anestezi riski).
- c) Bağırsaklara dokunmadan nemli bir bezle üzeri örtülmesi: Bu ifade **doğrudur**. Dışarı çıkan bağırsakların veya diğer organların kurumasını ve enfeksiyon kapmasını önlemek için, steril veya çok temiz, tercihen nemli bir bezle (ılık suyla nemlendirilmiş) üzeri dikkatlice örtülmelidir. Bu, organların korunmasını sağlar ve ambulans gelene kadar geçen sürede hasarı minimize etmeye yardımcı olur. Asla kuru bir bezle örtülmemelidir, çünkü bu organlara yapışabilir.
- d) Yaralıya yan yatar pozisyon verilmesi: Karın yaralanmalarında yaralıya genellikle sırtüstü, dizleri bükük (karın kaslarını gevşetmek için) pozisyon verilir. Yan yatış, bu tür bir yaralanmada her zaman uygun olmayabilir, özellikle omurga yaralanması şüphesi varsa daha da tehlikeli olabilir. Hava yolu tıkanıklığı riski yoksa sırtüstü pozisyon daha güvenlidir.
Özetle, bağırsakların dışarı çıktığı karın yaralanmalarında anahtar, **organlara dokunmamak, onları temiz ve nemli tutmak için üzerini örtmek** ve derhal **112 Acil Çağrı Merkezi**’ni arayarak profesyonel tıbbi yardım almaktır.
9. Göğüs ağrısı olan hastaya hangi pozisyon verilir?
a) Şok pozisyonu
b) Koma pozisyonu
c) Sırt üstü yatar pozisyon
d) Yarı oturur pozisyon
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: d) Yarı oturur pozisyon
Açıklama: Göğüs Ağrısında Doğru Pozisyonun Önemi
Göğüs ağrısı, kalp krizi veya diğer solunum/dolaşım problemleri gibi ciddi durumların bir belirtisi olabilir. Bu durumda hastaya verilecek doğru pozisyon, hastanın nefes almasını kolaylaştırmak ve kalbin yükünü azaltmak amacıyla hayati öneme sahiptir.
- a) Şok pozisyonu: Şok pozisyonu, ayakların 30 cm kadar yukarı kaldırıldığı bir pozisyondur. Genellikle kan dolaşımının yetersiz olduğu (şok) durumlarda verilir. Ancak göğüs ağrısı olan bir hastada bu pozisyon, kalbin üzerindeki yükü artırabilir ve solunumu zorlaştırabilir, bu nedenle uygun değildir.
- b) Koma pozisyonu: Koma pozisyonu, bilinci kapalı ancak solunumu olan kişilerin hava yolunun açık kalmasını sağlamak amacıyla verilen yan yatış pozisyonudur. Bilinci açık ve göğüs ağrısı olan bir hasta için uygun değildir.
- c) Sırt üstü yatar pozisyon: Sırt üstü düz yatış, göğüs ağrısı olan bir hastada nefes darlığını artırabilir ve rahatsızlığa neden olabilir, çünkü bu pozisyonda akciğerlerin tam kapasiteyle çalışması zorlaşır.
- d) Yarı oturur pozisyon: Bu ifade **doğrudur**. Göğüs ağrısı (özellikle kalp krizi şüphesi varsa) ve/veya solunum güçlüğü çeken bir hastaya, başı ve göğsü yukarıda olacak şekilde yarı oturur (Fowler pozisyonu) pozisyon verilmelidir. Bu pozisyon, akciğerlerin daha rahat çalışmasına olanak tanır, kalbin yükünü bir miktar azaltır ve hastanın daha rahat nefes almasını sağlar. Bu sayede, hastanın oksijenlenmesi artırılır ve ağrı hafifleyebilir.
Göğüs ağrısı olan bir hastaya yarı oturur pozisyon verildikten sonra, derhal **112 Acil Çağrı Merkezi** aranmalı ve profesyonel tıbbi yardım beklenmelidir.
0. Göze yabancı cisim kaçmasında ilkyardım ilkelerinden olmayan hangisidir?
a) Göz bol su ile yıkanır
b) Kirpik, toz vb görülüyorsa temiz bir bezle alınır
c) Kazazedenin görüşünü engellememek için her zaman sadece yaralı göz kapatılarak sevk edilir
d) Cisim batmışsa çıkartılmaz
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Kazazedenin görüşünü engellememek için her zaman sadece yaralı göz kapatılarak sevk edilir
Açıklama: Göze Yabancı Cisim Kaçmasında İlkyardım
Göze yabancı cisim kaçması, ciddi hasarlara yol açabileceği için dikkatli ve doğru ilk yardım müdahalesi gerektirir. Özellikle gözde batma şeklinde duran cisimlerde, yanlış müdahale kalıcı görme kaybına neden olabilir.
- a) Göz bol su ile yıkanır: Bu ifade **doğrudur**. Gözdeki küçük ve yüzeyel yabancı cisimleri (toz, kirpik gibi) çıkarmak için gözü bol, temiz ve ılık suyla yıkamak genellikle ilk ve en etkili yöntemdir. Gözyaşı kanalından akması için gözün iç köşesinden dış köşesine doğru yıkama yapılabilir.
- b) Kirpik, toz vb. görülüyorsa temiz bir bezle alınır: Bu ifade de **doğrudur**. Eğer yabancı cisim gözle görülebiliyor ve kirpik, toz gibi kolayca alınabilecek bir şeyse, temiz bir bezin köşesi veya steril gazlı bezin ucuyla nazikçe alınmaya çalışılabilir. Ancak göze bastırılmamalı veya ovuşturulmamalıdır.
- c) Kazazedenin görüşünü engellememek için her zaman sadece yaralı göz kapatılarak sevk edilir: Bu ifade **yanlıştır**. Gözde batma şeklinde duran veya çıkarılamayan bir yabancı cisim varsa, gözün hareket etmesini engellemek ve daha fazla hasarı önlemek için her **iki göz de kapatılmalı ve sabitlenmelidir.** Gözler birlikte hareket ettiği için, sadece yaralı gözün kapatılması durumunda diğer gözün hareketi yaralı göze de zarar verebilir. Her iki gözü kapatmak, göz küresinin hareketini kısıtlar ve yabancı cismin daha derine batmasını veya korneaya daha fazla zarar vermesini engeller.
- d) Cisim batmışsa çıkartılmaz: Bu ifade **doğrudur**. Göze saplanmış veya batmış bir yabancı cismi kesinlikle çıkarmaya çalışılmamalıdır. Bu tür bir müdahale, daha fazla doku hasarına, enfeksiyona veya kalıcı görme kaybına yol açabilir. Cisim sabitlenmeli ve derhal profesyonel tıbbi yardım istenmelidir.
Özetle, göze yabancı cisim kaçtığında temel amaç, gözü temizlemek, zarar vermekten kaçınmak ve ciddi durumlarda profesyonel tıbbi yardım alana kadar durumu kötüleştirmemektir. İki gözün birlikte kapatılması, göz hareketini kısıtlayarak ek hasarı engellemek için önemli bir ilkyardım prensibidir.