İLK YARDIM SORULARI 15
1 nci soru
Zehirlenmelerde görülen bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk gibi belirtiler hangi sistem bozukluğunu gösterir?
a) Sindirim sistemi bozukluklukları.
b) Sinir sistemi bozuklukları.
c) Solunum sistemi bozuklukları.
d) Dolaşım sistemi bozuklukları.
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: b) Sinir sistemi bozuklukları.
Açıklama: Zehirlenmelerin Sinir Sistemi Üzerindeki Etkileri
Zehirlenmeler, vücuda giren toksik maddelerin organ ve sistemler üzerinde oluşturduğu hasarlardır. Belirtiler, zehirli maddenin türüne, miktarına ve vücuda giriş şekline göre değişir. Ancak bazı belirtiler doğrudan belirli bir sistemin etkilendiğini gösterir.
- a) Sindirim sistemi bozukluklukları: Mide bulantısı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtilerle ilişkilidir. Zehirlenmelerde görülebilir, ancak soruda belirtilen bilinç kaybı veya havale gibi nörolojik belirtileri doğrudan açıklamaz.
- b) Sinir sistemi bozuklukları: Bu ifade **doğrudur**. Bilinç kaybı, havale (konvülsiyon), rahatsızlık hissi (ajitasyon, huzursuzluk), hareketlerde uyumsuzluk (ataksi, koordinasyon bozukluğu), kas seğirmeleri, felçler veya his kusurları gibi belirtiler doğrudan **merkezi ve/veya çevresel sinir sisteminin** etkilendiğini gösterir. Birçok zehirli madde (ilaçlar, kimyasallar, gazlar, ağır metaller, böcek ilaçları vb.) doğrudan sinir sistemi üzerinde toksik etki gösterir.
- c) Solunum sistemi bozuklukları: Solunum güçlüğü, hızlı veya yavaş solunum, hırıltılı solunum, solunum durması gibi belirtilerle ilişkilidir. Zehirlenmeler solunum sistemini de etkileyebilir, ancak bilinç kaybı ve havale gibi belirtiler daha çok sinir sistemiyle bağlantılıdır.
- d) Dolaşım sistemi bozuklukları: Kalp ritim bozuklukları, tansiyon düşmesi veya yükselmesi, şok belirtileri gibi belirtilerle ilişkilidir. Zehirlenmeler dolaşım sistemini de etkileyebilirken, bilinç ve hareket bozuklukları daha çok sinir sistemiyle doğrudan ilişkilidir.
Özetle, zehirlenmelerde görülen **bilinç kaybı, havale ve hareketlerde uyumsuzluk** gibi belirtiler, merkezi sinir sistemi fonksiyonlarının bozulduğunun açık göstergeleridir.
2 nci soru
2. Aşağıdakilerden hangisi kalp krizi ile ilgili olarak yanlış bir ifadedir?
a) Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür.
b) Ağrı; göğüs yada mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür.
c) En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir.
d) Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişir.
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: d) Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişir.
Açıklama: Kalp Krizi Belirtileri ve Yanlış Bilgiler
Kalp krizi (miyokard enfarktüsü), kalbe kan taşıyan atardamarlardan birinin tıkanması sonucu kalp kasının bir bölümünün oksijensiz kalması ve hasar görmesidir. Belirtileri hızlıca tanımak ve acil tıbbi yardım çağırmak hayati önem taşır.
- a) Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür: Bu ifade **doğrudur**. Kalp krizi geçiren birçok kişi, “fil oturmuş gibi” bir his, ölüm korkusu, soğuk terleme, mide bulantısı ve kusma gibi yoğun belirtiler yaşar. Bu, kalbin oksijen yetersizliği nedeniyle vücudun stres tepkisidir.
- b) Ağrı; göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür: Bu ifade **doğrudur**. Kalp krizi ağrısı genellikle göğüs kemiğinin arkasında, “kravat bölgesi” olarak tabir edilen alanda sıkıştırıcı, baskılayıcı veya ezici bir ağrı şeklinde hissedilir. Bu ağrı kollara (genellikle sol kola), boyuna, çeneye, sırta veya mide boşluğuna yayılabilir.
- c) En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir: Bu ifade **doğrudur**. Özellikle kadınlarda ve yaşlılarda, kalp krizi belirtileri tipik göğüs ağrısı yerine hazımsızlık, gaz sancısı, sırt ağrısı veya yorgunluk gibi atipik şekillerde ortaya çıkabilir. Bu durum, tanıyı zorlaştırabilir ve bazen “sessiz kalp krizi” olarak da adlandırılır.
- d) Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişir: Bu ifade **yanlıştır**. Kalp krizi ağrısı genellikle nefes almak, öksürmek veya pozisyon değiştirmekle değişmez. Ağrının nefes alıp vermekle veya hareketle değişmesi, genellikle kas-iskelet sistemi sorunları (kas ağrısı, kaburga kırığı vb.) veya akciğer zarı iltihabı gibi diğer durumlara işaret edebilir. Kalp krizi ağrısı sabittir ve bu tür hareketlerle hafiflemez veya şiddetlenmez.
Özetle, kalp krizi ağrısının tipik özelliklerinden biri, **nefes alıp verme veya hareketle değişmemesidir**. Bu özellik, diğer göğüs ağrısı nedenlerinden ayırt edilmesinde önemli bir ipucu sağlar.
3 ncü soru
Aşağıdakilerden hangisi araç içindeki yaralıyı taşıma(RENTEK manevrası) tekniği ile ilgili olarak doğrudur?
a) Tehlike söz konusu olmasa bile kanamalara müdahale etmek için rentek uygulanır.
b) Rentek manevrasında bilinç kontrolüne gerek yoktur.
c) Hasta/yaralıya yan tarafından yaklaşılır. Bir eliyle kolunu, diğer eliyle de çenesini kavrayarak boyun tespit edilir.
d) Rentek manevrası yaralının rahat nefes alması için yapılır.
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Hasta/yaralıya yan tarafından yaklaşılır. Bir eliyle kolunu, diğer eliyle de çenesini kavrayarak boyun tespit edilir.
Açıklama: Rentek Manevrası ve Doğru Uygulama
Rentek manevrası, özellikle trafik kazalarında araç içinde sıkışmış ve omurga yaralanması riski taşıyan bilinçsiz veya bilinci kapalı yaralıları, omurga hasarını artırmadan güvenli bir şekilde araçtan çıkarmak için kullanılan hayati bir tekniktir. Bu manevra, özellikle boyun ve omurga stabilitesini korumayı hedefler.
- a) Tehlike söz konusu olmasa bile kanamalara müdahale etmek için rentek uygulanır: Bu ifade **yanlıştır**. Rentek manevrası, sadece **hayati bir tehlike** (yangın, patlama riski, araç devrilme riski vb.) söz konusu olduğunda ve yaralıyı hızlıca araçtan çıkarmak gerektiğinde uygulanır. Kanama gibi durumlarda, eğer hayati tehlike yoksa, yaralıyı hareket ettirmeden olay yerinde ilk yardım uygulanır.
- b) Rentek manevrasında bilinç kontrolüne gerek yoktur: Bu ifade **yanlıştır**. Her ilk yardım müdahalesinde olduğu gibi, Rentek manevrasından önce de yaralının bilinci ve solunumu kontrol edilmelidir. Bilinç kontrolü, yaralının durumunu anlamak ve uygun müdahaleyi seçmek için önemlidir. Rentek manevrası genellikle bilinci kapalı veya ağır yaralılarda tercih edilir.
- c) Hasta/yaralıya yan tarafından yaklaşılır. Bir eliyle kolunu, diğer eliyle de çenesini kavrayarak boyun tespit edilir: Bu ifade **doğrudur**. Rentek manevrasının temel adımlarından biri, yaralıya yan taraftan yaklaşarak bir el ile yaralının kolunu (genellikle yaralının size yakın olan kolu) kavramak, diğer el ile de yaralının çenesini destekleyerek baş-boyun-gövde eksenini korumaktır. Bu sayede omurga, özellikle boyun bölgesi sabitlenir ve hareket ettirilmeden araçtan çıkarılır.
- d) Rentek manevrası yaralının rahat nefes alması için yapılır: Bu ifade **yanlıştır**. Rentek manevrasının birincil amacı, yaralının **omurga hasarını artırmadan** (özellikle boyun omurları) ve hayati tehlikeden uzaklaştırmak için araçtan güvenli bir şekilde çıkarmaktır. Rahat nefes alması için hava yolu açıklığı sağlanır, ancak manevranın doğrudan amacı bu değildir.
Özetle, Rentek manevrası, **omurga stabilizasyonunu sağlayarak yaralıyı araçtan güvenli bir şekilde çıkarmayı** amaçlayan özel bir ilk yardım tekniğidir.
4 ncü soru
Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın ABC’si için doğrudur?
a) Havayolu açıklığının değerlendirilmesi- Solunumun değerlendirilmesi- Kan dolaşımının sağlanması
b) Hastaya koma pozisyonu verilmesi- solunumun değerlendirilmesi – Nabız alınması
c) Havayolu açıklığının değerlendirilmesi- Susamış hastaya su verilmesi – Hastanın taşınması
d) Hastaya şok pozisyonu vermek – Baş-çene pozisyonu verilmesi – Turnike uygulamak
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: a) Havayolu açıklığının değerlendirilmesi- Solunumun değerlendirilmesi- Kan dolaşımının sağlanması
Açıklama: İlkyardımın ABC’si (Temel Yaşam Desteği)
İlk yardımın “ABC”si, özellikle bilinç kaybı olan veya solunumu/dolaşımı durmuş kişilere uygulanan Temel Yaşam Desteği’nin (TYD) temel adımlarını ifade eden bir kısaltmadır. Bu adımlar, hayati fonksiyonları sürdürmek ve beyin hasarını önlemek için belirli bir sırayla uygulanır.
- a) Havayolu açıklığının değerlendirilmesi- Solunumun değerlendirilmesi- Kan dolaşımının sağlanması: Bu ifade **doğrudur**.
- A (Airway – Havayolu): Solunum yolunun açık olup olmadığının kontrol edilmesi ve gerekirse baş-çene pozisyonu gibi yöntemlerle açıklığın sağlanması.
- B (Breathing – Solunum): Solunumun olup olmadığının “Bak-Dinle-Hisset” yöntemiyle değerlendirilmesi ve solunum yoksa suni solunuma başlanması.
- C (Circulation – Dolaşım): Nabız kontrolü ile dolaşımın olup olmadığının değerlendirilmesi ve dolaşım yoksa kalp masajına başlanarak kan dolaşımının sağlanması.
- b) Hastaya koma pozisyonu verilmesi- solunumun değerlendirilmesi – Nabız alınması: Bu ifade **yanlıştır**. Koma pozisyonu, bilinci kapalı ancak solunumu ve dolaşımı olan hastalara verilir. TYD’nin ABC’si, solunum ve dolaşımın durduğu durumlara odaklanır. Ayrıca, sıralama da doğru değildir.
- c) Havayolu açıklığının değerlendirilmesi- Susamış hastaya su verilmesi – Hastanın taşınması: Bu ifade **yanlıştır**. Susamış hastaya su vermek veya hastayı taşımak, TYD’nin ABC’si içinde yer alan acil, hayati müdahaleler değildir.
- d) Hastaya şok pozisyonu vermek – Baş-çene pozisyonu verilmesi – Turnike uygulamak: Bu ifade **yanlıştır**. Şok pozisyonu ve turnike uygulaması, belirli durumlarda (şok, şiddetli kanama) kullanılan ilk yardım teknikleridir ancak TYD’nin ABC’sinin temel adımları değildir. Baş-çene pozisyonu “A” adımıyla ilişkilidir ancak diğerleri ABC’nin parçası değildir.
Özetle, ilk yardımın ABC’si, **Havayolu (Airway), Solunum (Breathing) ve Dolaşım (Circulation)** adımlarını kapsar ve acil durumlarda hayat kurtarıcı temel müdahaleleri ifade eder.
5 nci soru
Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
a) Bilinç açıksa yarı oturur pozisyon verilmelidir.
b) Her hangi bir tehlike söz konusu olmasa bile rahat nefes alması için koma pozisyonu verilir..
c) Bu hastalara boyun ağrısı için boyuna soğuk uygulama yapılır
d) Her hangi bir tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir.
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: d) Her hangi bir tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir.
Açıklama: Kafatası ve Omurga Yaralanmalarında Kritik İlkyardım
Kafatası ve omurga yaralanmaları, sinir sistemi hasarına ve kalıcı sakatlıklara yol açabilecek çok ciddi durumlardır. İlk yardımda en önemli prensip, **yaralıyı hareket ettirmemek ve omurga eksenini korumaktır**. Herhangi bir yanlış hareket, mevcut hasarı artırabilir.
- a) Bilinç açıksa yarı oturur pozisyon verilmelidir: Bu ifade **yanlıştır**. Kafatası ve omurga yaralanması şüphesi olan bir kişiye, bilinci açık olsa bile **yarı oturur veya herhangi bir pozisyon verilmez**. Hasta, mümkünse bulunduğu pozisyonda bırakılmalı ve hareket ettirilmemelidir. Eğer solunum yolu tehlikede değilse, düz ve sert bir zeminde hareketsiz kalması sağlanır.
- b) Herhangi bir tehlike söz konusu olmasa bile rahat nefes alması için koma pozisyonu verilir: Bu ifade **yanlıştır**. Koma pozisyonu (yan yatar pozisyon), omurga yaralanması şüphesi olan bir hastaya **verilmemelidir**, çünkü omurga ekseninin bozulmasına neden olabilir. Bu pozisyon, sadece omurga yaralanması şüphesi yoksa ve hasta bilinçsizse hava yolunu korumak için kullanılır.
- c) Bu hastalara boyun ağrısı için boyuna soğuk uygulama yapılır: Bu ifade **yanlıştır**. Boyun ağrısı olsa bile, kafatası ve omurga yaralanmalarında **boyunluk veya sabitleme yapılmadan soğuk uygulama yapılmamalıdır**. Boyun bölgesindeki hareket riski önceliklidir ve soğuk uygulama ikincildir. Ayrıca, doğrudan buz uygulaması doku hasarına yol açabilir.
- d) Herhangi bir tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir: Bu ifade **doğrudur**. Eğer olay yerinde yangın, patlama, çökme gibi **hayati bir tehlike** söz konusuysa ve hasta hareket ettirilmek zorundaysa, omurga eksenini koruyarak (bağlantıyı koparmadan) ve **düz pozisyonda sürükleme** tekniğiyle güvenli bir yere taşınmalıdır. Bu, diğer taşıma yöntemlerine göre omurgaya en az riski veren yöntemlerden biridir. Ancak bu, sadece başka çare kalmadığında uygulanan istisnai bir durumdur. İlk tercih her zaman profesyonel ekibin gelmesini beklemektir.
Özetle, kafatası ve omurga yaralanmalarında en önemli ilkyardım prensibi **yaralıyı hareket ettirmemek ve omurga eksenini korumaktır**. Tehlike durumunda ise, bu ekseni koruyarak düz pozisyonda sürükleme tercih edilir.
6 ncı soru
İkincil değerlendirme için hangisi doğrudur ?
a) Baş ve yüzde yaralanma veya morluk varlığına bakılır.
b) Boyunda hassasiyet, şişlik ve şekil bozukluğu var mı diye bakılır.
c) Kol ve bacaklarda kuvvet, his kaybı, ağrı şişlik var mı diye bakılır.
d) Hepsi
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: d) Hepsi
Açıklama: İlkyardımda İkincil Değerlendirme
İkincil değerlendirme, ilk yardımda birincil değerlendirme (ABC: Havayolu, Solunum, Dolaşım) tamamlandıktan ve hayati tehlikeler kontrol altına alındıktan sonra yapılan daha detaylı ve sistematik bir muayenedir. Amacı, hastanın tüm yaralanmalarını ve sağlık sorunlarını tespit etmek ve uygun müdahaleleri planlamaktır. Bu değerlendirme genellikle baş-ayak yönünde, baştan başlayarak vücudun her bölgesini kapsar.
- a) Baş ve yüzde yaralanma veya morluk varlığına bakılır: Bu ifade **doğrudur**. İkincil değerlendirme, baş ve yüz bölgesindeki kesikler, morluklar, şişlikler, kanamalar ve diğer travma belirtilerinin kontrolü ile başlar. Gözler, kulaklar, burun ve ağız da dikkatlice incelenir.
- b) Boyunda hassasiyet, şişlik ve şekil bozukluğu var mı diye bakılır: Bu ifade **doğrudur**. Boyun bölgesi, omurga yaralanmaları açısından kritik olduğu için özel dikkatle değerlendirilir. Hassasiyet, şişlik, şekil bozukluğu veya ağrı varlığı, omurga yaralanması şüphesini artırır. Bu kontrol yapılırken boynun hareket ettirilmemesine özen gösterilir.
- c) Kol ve bacaklarda kuvvet, his kaybı, ağrı şişlik var mı diye bakılır: Bu ifade **doğrudur**. Uzuvlarda (kollar ve bacaklar) kırık, çıkık, burkulma, kanama, şişlik, morluk gibi yaralanma belirtileri aranır. Ayrıca, sinir hasarını değerlendirmek için kuvvet (hareket ettirebiliyor mu?), his (dokunmayı hissediyor mu?) ve dolaşım (nabız var mı, cilt rengi normal mi?) kontrol edilir.
Yukarıdaki tüm seçenekler (a, b, c) ikincil değerlendirmenin önemli bileşenleridir. Bu nedenle, doğru cevap **d) Hepsi**’dir.
İkincil değerlendirme, ilk yardımcının hastanın genel durumu hakkında kapsamlı bilgi edinmesini ve sağlık profesyonellerine doğru bilgi aktarmasını sağlar.
7 nci soru
Aşağıdakilerden hangisi kısmi tıkanması olan kimseye uygulanan ilkyardımdır?
a) Heimlich manevrası
b) Rentek manevrası
c) Öksürmeye teşvik etmek
d) Şok pozisyonu
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) Öksürmeye teşvik etmek
Açıklama: Solunum Yolu Tıkanıklıklarında İlkyardım
Solunum yolu tıkanıklıkları, yabancı bir cismin hava yolunu kısmen veya tamamen tıkamasıyla meydana gelir. Tıkanıklığın derecesine göre ilk yardım uygulamaları farklılık gösterir.
- Kısmi Tıkanma: Kişi nefes alabilir, konuşabilir, öksürebilir ancak zorlanır. Bu durumda hava yolu tamamen kapanmamıştır.
- Tam Tıkanma: Kişi nefes alamaz, konuşamaz, öksüremez, ellerini boğazına götürür ve morarmaya başlar.
Şıklara göre değerlendirme:
- a) Heimlich manevrası: Bu manevra, **tam tıkanma** durumunda (kişi nefes alamıyor, konuşamıyor, öksüremiyor) uygulanan hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Kısmi tıkanmada uygulanmaz.
- b) Rentek manevrası: Bu manevra, trafik kazalarında araç içinde sıkışmış yaralıları omurga hasarını artırmadan çıkarmak için kullanılan bir taşıma tekniğidir. Solunum yolu tıkanıklığı ile ilgisi yoktur.
- c) Öksürmeye teşvik etmek: Bu ifade **doğrudur**. Kısmi tıkanması olan bir kişide, hava yolu tamamen kapanmadığı için kişinin kendi öksürük refleksi, yabancı cismi çıkarmak için en etkili yoldur. Bu nedenle, kişiyi sakinleştirip **şiddetli bir şekilde öksürmeye teşvik etmek** en doğru ilk yardım uygulamasıdır. Eğer öksürük yeterli olmazsa ve durum kötüleşirse (tam tıkanmaya dönerse) Heimlich manevrasına geçilir.
- d) Şok pozisyonu: Şok pozisyonu, dolaşım yetmezliği (şok) durumunda beyne kan akışını artırmak için kullanılan bir pozisyondur. Solunum yolu tıkanıklığı ile doğrudan ilgili değildir.
Özetle, kısmi solunum yolu tıkanıklığında, kişinin kendi doğal savunma mekanizması olan **öksürüğü desteklemek** en uygun ilk yardım yöntemidir.
8 nci soru
Aşağıdakilerden hangisi sıcak çarpmalarında ilk yardım uygulamalarından değildir?
a) Hasta serin ve havadar bir yere alınır.
b) Üzeri örtülür.
c) Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir
d) Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa sıvı verilebilir.
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: b) Üzeri örtülür.
Açıklama: Sıcak Çarpmalarında Doğru ve Yanlış İlkyardım Uygulamaları
Sıcak çarpması, vücut ısısının tehlikeli derecede yükselmesi ve vücudun ısı düzenleme mekanizmalarının yetersiz kalması sonucu ortaya çıkan, hayati tehlike arz eden bir durumdur. Acil tıbbi müdahale gerektirir. İlk yardımın temel amacı, vücut ısısını hızla düşürmektir.
- a) Hasta serin ve havadar bir yere alınır: Bu ifade **doğrudur**. Sıcak çarpan bir kişiyi hemen güneşten uzak, gölgelik, serin ve iyi havalandırılan bir ortama taşımak, vücut ısısını düşürmenin ilk adımıdır.
- b) Üzeri örtülür: Bu ifade **yanlıştır**. Sıcak çarpan bir kişinin vücut ısısı zaten çok yüksektir. Üzerini örtmek, vücudun ısı kaybetmesini engeller ve durumu daha da kötüleştirir. Aksine, üzerindeki sıkı veya fazla giysiler çıkarılmalı, vücudun serinlemesi sağlanmalıdır.
- c) Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir: Bu ifade **doğrudur**. Hasta sırt üstü yatırılmalı ve kan dolaşımını desteklemek için kol ve bacaklar hafifçe yükseltilmelidir. Bu, şok riskini azaltmaya da yardımcı olabilir.
- d) Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa sıvı verilebilir: Bu ifade **doğrudur**. Eğer hastanın bilinci açık ve kusma riski yoksa, su veya tuzlu ayran gibi serinletici ve elektrolit içeren sıvılar küçük yudumlarla verilebilir. Ancak bilinç kapalıysa veya kusma varsa kesinlikle sıvı verilmemelidir.
Özetle, sıcak çarpmalarında ilk yardımın temel prensibi, **vücut ısısını hızla düşürmek ve hastayı serinletmektir**. Bu nedenle, üzerini örtmek yerine, giysilerini gevşetmek veya çıkarmak ve vücudu serinletici yöntemler uygulamak esastır.
9 uncu soru
Hava yolu açıklığı nasıl sağlanır?
a) Baş-çene pozisyonu verilerek.
b) Dil dışarı çekilerek.
c) Dil üst dudağa çengelli iğne ile iğnelenerek.
d) Baş yana çevirilerek
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: a) Baş-çene pozisyonu verilerek.
Açıklama: Hava Yolu Açıklığının Sağlanması
Bilinç kaybı olan bir kişide en büyük tehlikelerden biri, dilin geriye kaçarak solunum yolunu tıkamasıdır. Hava yolu açıklığının sağlanması, Temel Yaşam Desteği’nin (TYD) ilk ve en kritik adımlarından biridir (ABC’deki “A” – Airway).
- a) Baş-çene pozisyonu verilerek: Bu ifade **doğrudur**. Baş-çene pozisyonu, bilinçsiz bir kişide dilin geriye kaçarak solunum yolunu tıkamasını engellemek için kullanılan en yaygın ve etkili yöntemdir. Bu pozisyonda, bir el alına yerleştirilir ve diğer elin iki parmağı çene kemiğinin altına yerleştirilerek baş geriye doğru itilirken çene yukarı doğru kaldırılır. Bu, hava yolunu açar ve solunumu kolaylaştırır.
- b) Dil dışarı çekilerek: Bu ifade **yanlıştır**. Dilin dışarı çekilmesi, hava yolu açıklığını sağlamak için standart bir ilk yardım uygulaması değildir. Ayrıca, dilin kontrolsüz bir şekilde çekilmesi, yaralanmaya neden olabilir.
- c) Dil üst dudağa çengelli iğne ile iğnelenerek: Bu ifade **yanlıştır**. Bu, kesinlikle yapılmaması gereken, tehlikeli ve yaralayıcı bir uygulamadır. İlk yardımda hijyen ve yaralıya zarar vermemek esastır.
- d) Baş yana çevrilerek: Bu ifade **yanlıştır**. Başın yana çevrilmesi, kusma durumunda aspirasyonu önlemek için koma pozisyonunun bir parçası olabilir, ancak genel olarak hava yolu açıklığını sağlamak için tek başına yeterli değildir ve dilin geriye kaçmasını engellemeyebilir. Özellikle omurga yaralanması şüphesi varsa başın yana çevrilmesi sakıncalıdır.
Özetle, bilinç kaybı olan bir kişide hava yolu açıklığını sağlamanın en güvenli ve etkili yolu, **baş-çene pozisyonu** vermektir. Bu, dilin hava yolunu tıkamasını engeller ve kişinin nefes almasını sağlar.
10 uncu soru
Eğer müdahale edilmezse; kalp durduktan ne kadar süre sonra geri dönüşümsüz beyin hasarı oluşur?
a) 40 saniye
b) 1-2 dakika
c) 3-5 dakika
d) 1-2 saat
CEVABI GÖR
Doğru Cevap: c) 3-5 dakika
Açıklama: Kalp Durması ve Beyin Hasarı
Kalp durması, kalbin kanı vücuda pompalamayı aniden bırakması durumudur. Bu durumda beyin dahil olmak üzere tüm organlara oksijenli kan akışı durur. Beyin hücreleri oksijen eksikliğine karşı son derece hassastır.
- Kalp durduktan sonra, beyin hücreleri oksijensizliğe yaklaşık olarak **3-5 dakika** kadar dayanabilir.
- Bu sürenin sonunda veya bu süreyi takiben, beyin hücrelerinde geri dönüşümsüz hasarlar meydana gelmeye başlar. Her geçen dakika, kalıcı beyin hasarı riski ve hayatta kalma şansı önemli ölçüde azalır.
- Bu nedenle, kalp durduğunda ilk birkaç dakika içinde (özellikle ilk 3-5 dakika içinde) Temel Yaşam Desteği (kalp masajı ve suni solunum) başlatılması hayati önem taşır. Erken ve etkili kalp masajı, beyne bir miktar oksijenli kan gitmesini sağlayarak bu kritik süreyi uzatabilir ve kalıcı hasarı önlemeye veya en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Bu sebeple, soruda verilen seçenekler arasında en doğru zaman dilimi **3-5 dakika**dır.