İLK YARDIM SORULARI 6

1. Bazı sebeplerden dolay kalp damar sisteminin organlara yeterli kanlanma yapamaması nedeniyle aniden ortaya çıkan tansiyon düşüklüğü durumunda hangi pozisyon verilir?

a) Hastanın çenesi yukarıya kaldırılır

b) Hasta sırt üstü yatırılıp ayakları yukarı kaldırılır

c) Hasta yarı oturur pozisyona alınır

d) Hasta sırt üstü yatırılıp üzeri örtülür

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: b) Hasta sırt üstü yatırılıp ayakları yukarı kaldırılır

Açıklama: Şok Pozisyonu ve Amacı

Soruda tarif edilen durum, **şok** olarak bilinen, organlara yeterli kan akışının sağlanamaması sonucunda ortaya çıkan hayati tehlike arz eden bir durumdur. Şokta temel amaç, beyin ve diğer hayati organlara kan akışını artırmaktır. Bu amaçla uygulanan pozisyona **şok pozisyonu** denir.

  • a) Hastanın çenesi yukarıya kaldırılır: Bu hareket, hava yolu açıklığını sağlamak için (baş-çene pozisyonu) yapılır. Şok pozisyonunun bir parçası değildir, ancak bilinci kapalı bir hastada hava yolu açık tutulmalıdır.
  • b) Hasta sırt üstü yatırılıp ayakları yukarı kaldırılır: Bu ifade **doğrudur**. Şok pozisyonunda hasta sırt üstü yatırılır ve bacakları (dizlerden bükülmeden) yaklaşık 30 cm kadar yukarı kaldırılır. Bu sayede bacaklardaki kan, yer çekimi etkisiyle vücudun üst kısmına ve hayati organlara (beyin, kalp) yönelerek kanlanmayı artırır.
  • c) Hasta yarı oturur pozisyona alınır: Yarı oturur pozisyon, genellikle solunum güçlüğü çeken veya göğüs ağrısı olan hastalarda nefes almayı kolaylaştırmak için verilir. Şok durumunda, bu pozisyon kanın alt ekstremitelerde göllenmesine neden olarak beyin kanlanmasını daha da azaltabilir.
  • d) Hasta sırt üstü yatırılıp üzeri örtülür: Hastayı sıcak tutmak şok tedavisinin bir parçasıdır ancak sadece sırt üstü yatırmak yeterli değildir; ayakların yükseltilmesi kan akışını yönlendirmek için esastır. Ayrıca, örtme işlemi genellikle ısı kaybını önlemek içindir, kan dolaşımını yönlendirmek için değil.

Şok durumunda, hastanın ayakları yukarı kaldırıldıktan sonra üzeri örtülerek ısı kaybı önlenmeli ve derhal **112 Acil Çağrı Merkezi** aranmalıdır. Hasta yakından takip edilmeli, bilinci ve solunumu düzenli olarak kontrol edilmelidir.

2. Hava yolu açıklığı nasıl sağlanır?

a) Baş-çene pozisyonu sağlanır

b) Dil dışarı çekilir

c) Dil üst dudağa çengelli iğne ile iğnelenir

d) Baş yana çevrilir

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) Baş-çene pozisyonu sağlanır

Açıklama: Hava Yolu Açıklığının Sağlanması

Bilinçsiz bir hastada en sık görülen hava yolu tıkanıklığı nedeni, dilin geriye doğru düşerek soluk borusunun girişini kapatmasıdır. Bu durumu ortadan kaldırmak için uygulanan temel ve en güvenli yöntem **baş-çene pozisyonudur**.

  • a) Baş-çene pozisyonu sağlanır: Bu ifade **doğrudur**. Baş-çene pozisyonu, bir el alına yerleştirilip geriye doğru itilirken, diğer elin iki parmağı çenenin alt ucuna yerleştirilerek çene yukarı ve öne doğru kaldırılır. Bu manevra, dili soluk borusunun girişinden uzaklaştırarak hava yolunu açar. Travmalı hastalarda boyun omurlarına zarar vermemek için dikkatli yapılmalıdır.
  • b) Dil dışarı çekilir: Bu ifade **yanlıştır**. Dili dışarı çekmek zor ve pratik değildir, ayrıca dil üzerinde travmaya neden olabilir. Hava yolu tıkanıklığını gidermek için tercih edilen bir yöntem değildir.
  • c) Dil üst dudağa çengelli iğne ile iğnelenir: Bu ifade **kesinlikle yanlıştır ve çok tehlikelidir!** Böyle bir uygulama, hastaya ciddi zarar verir, enfeksiyon riskini artırır ve asla yapılmaması gereken bir müdahaledir.
  • d) Baş yana çevrilir: Başın yana çevrilmesi, özellikle bilinci kapalı olan ve kusma riski olan hastalarda kusmuğun solunum yoluna kaçmasını önlemek için kullanılan koma pozisyonunun bir parçasıdır. Ancak, hava yolunu dilin tıkanıklığından dolayı açmak için yeterli değildir ve dilin geriye kaçmasını engellemez.

Özetle, bilinci kapalı hastalarda hava yolu açıklığını sağlamanın en etkili ve güvenli yolu **baş-çene pozisyonu** uygulamaktır. Diğer seçenekler ya etkisiz ya da tehlikelidir.

3. Aşağıdakilerden hangisi temel yaşam desteği için yanlıştır?

a) İlkyardımcı ilk olarak kendinin veya hastanın güvenliğinden emin olmalıdır

b) Hasta sert bir zemine yatırılır

c) Bilinç kontrolü hastaya dokunmadan hastaya iyi misiniz diye sorularak yapılır

d) Ağız içi kontrol edilir yabancı cisim varsa çıkarılır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Bilinç kontrolü hastaya dokunmadan hastaya iyi misiniz diye sorularak yapılır

Açıklama: Temel Yaşam Desteği (TYD) Başlangıcı

Temel Yaşam Desteği (TYD), solunumu ve/veya kalbi durmuş kişiye hayat kurtarıcı müdahalelerin uygulanmasıdır. TYD’ye başlamadan önce ve sırasında belirli adımlar doğru sırayla izlenmelidir. Bilinç kontrolü, hem sesli uyaran hem de fiziksel uyaranla yapılır.

  • a) İlkyardımcı ilk olarak kendinin veya hastanın güvenliğinden emin olmalıdır: Bu ifade **doğrudur**. Her ilk yardım uygulamasında olduğu gibi, temel yaşam desteğine başlamadan önce olay yeri güvenliği sağlanmalı ve ilk yardımcı kendi can güvenliğinden emin olmalıdır. Ardından hastanın güvenliği kontrol edilir.
  • b) Hasta sert bir zemine yatırılır: Bu ifade de **doğrudur**. Kalp masajının (dolaşım desteği) etkili olabilmesi için hastanın sert ve düz bir zemine yatırılması gereklidir. Yumuşak bir zeminde yapılan masaj etkisiz olacaktır.
  • c) Bilinç kontrolü hastaya dokunmadan hastaya iyi misiniz diye sorularak yapılır: Bu ifade **yanlıştır**. Bilinç kontrolü yapılırken, hastanın omuzlarından hafifçe sarsılarak (dokunarak) ve yüksek sesle “İyi misiniz? Beni duyuyor musunuz?” gibi sorular sorularak tepki vermesi beklenir. Sadece seslenmek yeterli değildir; fiziksel uyaran da verilmelidir. Travmalı hastalarda sarsma yerine sadece sesli uyaran ve ağrılı uyaran (ayak tabanı okşama, tırnak yatağına baskı gibi) tercih edilebilir.
  • d) Ağız içi kontrol edilir yabancı cisim varsa çıkarılır: Bu ifade de **doğrudur**. Hava yolu açıklığı sağlanmadan önce, hastanın ağız içinde solunumu engelleyebilecek yabancı cisim (takma diş, kusmuk, kan pıhtısı vb.) olup olmadığı gözle kontrol edilmeli ve varsa çıkarılmalıdır.

Özetle, Temel Yaşam Desteği’ne başlarken bilinç kontrolü hem sesli hem de fiziksel uyaranla yapılmalıdır. Sadece sözel uyaran yeterli değildir.

4. Göğüste saplanmış bir cisim olduğunda ilkyardım nasıl olmalıdır?

a) Cisim yerinde bırakılarak yara hava almayacak şekilde sarılır

b) Cisim çıkarılarak yara sarılır

c) Yaralının sırt üstü yatması sağlanır

d) Ağrı kesici verilerek ağrısı azaltılır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) Cisim yerinde bırakılarak yara hava almayacak şekilde sarılır

Açıklama: Saplanmış Cisimlerde İlkyardım Prensibi

Vücuda, özellikle de göğüs gibi hayati bölgelere saplanmış bir cisimle karşılaşıldığında, ilk yardımın en temel ve kritik kuralı, cismi **kesinlikle çıkarmaya çalışmamaktır.** Cisim, damarları veya organları tıkıyor olabilir ve çıkarılması durumunda şiddetli kanama veya daha fazla hasara yol açabilir.

  • a) Cisim yerinde bırakılarak yara hava almayacak şekilde sarılır: Bu ifade **doğrudur**. Saplanmış cisimler asla çıkarılmamalıdır. Bunun yerine, cismin etrafı temiz bir bezle desteklenmeli ve yara hava almayacak şekilde (üç kenarı kapalı, bir kenarı açık veya tamamen kapalı) sarılmalıdır. Göğüs bölgesindeki delici yaralanmalarda yaranın hava almasını engellemek (gerilim pnömotoraksı riskini azaltmak için), hastanın durumunu kötüleştirmesini önler.
  • b) Cisim çıkarılarak yara sarılır: Bu ifade **yanlıştır**. Cisim çıkarmak, büyük kanamalara, organ hasarlarına ve hava embolisine neden olabilir. Bu müdahale sadece profesyonel sağlık ekipleri tarafından, kontrollü bir ortamda yapılmalıdır.
  • c) Yaralının sırt üstü yatması sağlanır: Göğüs yaralanmalarında, hastanın **yarı oturur pozisyonda** (başı ve omuzları yukarıda olacak şekilde) tutulması genellikle daha uygundur. Bu pozisyon, nefes almayı kolaylaştırır. Sırt üstü yatırmak, solunumu zorlaştırabilir.
  • d) Ağrı kesici verilerek ağrısı azaltılır: İlkyardımcının ilaç kullanma yetkisi ve bilgisi yoktur. Ağrı kesici vermek, ilk yardımın bir parçası değildir ve bu tür durumlarda profesyonel tıbbi yardım beklenecektir.

Özetle, göğüse saplanmış bir cisimde anahtar prensip, cismi yerinde bırakmak, hareket etmesini engellemek, yara etrafını stabilize etmek ve derhal **112 Acil Çağrı Merkezi**’ni aramaktır.

5. Aşağıdakilerden hangisi akrep sokmaları ile ilgili ilkyardım uygulamalarında yanlıştır?

a) Hasta yatar pozisyonda tutulur

b) Sokulan bölgeye soğuk uygulama yapılır

c) Akrebin soktuğu yere kan dolaşımını engelleyecek şekilde bandaj yapılır

d) Yara üzerinde hiçbir girişimde bulunulmaz

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Akrebin soktuğu yere kan dolaşımını engelleyecek şekilde bandaj yapılır

Açıklama: Akrep Sokmalarında İlkyardım ve Yanlış Uygulamalar

Akrep sokmaları, zehirli olabilecekleri için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve acil müdahale gerektirebilir. İlk yardımda amaç, zehrin yayılımını yavaşlatmak ve hastayı en kısa sürede sağlık kuruluşuna ulaştırmaktır. Zehrin dolaşımını tamamen kesecek şekilde sıkı bandaj yapmak (turnike uygulamak) yanlış ve tehlikelidir.

  • a) Hasta yatar pozisyonda tutulur: Bu ifade **doğrudur**. Akrep sokması sonrası hastanın hareket etmesi, zehrin vücutta daha hızlı yayılmasına neden olabilir. Bu nedenle hastayı sakin ve yatar pozisyonda tutmak önemlidir.
  • b) Sokulan bölgeye soğuk uygulama yapılır: Bu ifade **doğrudur**. Sokulan bölgeye buz paketi veya soğuk uygulama yapmak (doğrudan cilde temas ettirmeden), zehrin emilimini yavaşlatmaya ve ağrıyı/şişliği azaltmaya yardımcı olabilir.
  • c) Akrebin soktuğu yere kan dolaşımını engelleyecek şekilde bandaj yapılır: Bu ifade **yanlıştır ve kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulamadır!** Turnike (sıkı bandaj) uygulamak, zehrin yayılımını durdurmak yerine, ilgili uzuvda kan dolaşımını keserek doku hasarına, kangrene ve hatta uzuv kaybına yol açabilir. Bu tür durumlarda turnike önerilmez.
  • d) Yara üzerinde hiçbir girişimde bulunulmaz: Bu ifade, “yarayı kesme, emme, yakma” gibi yanlış uygulamalardan kaçınılması gerektiği anlamında **doğrudur**. Yara bölgesine müdahale sadece soğuk uygulama ile sınırlı kalmalı, zehri çıkarmak için kesme, emme, yakma gibi girişimlerde bulunulmamalıdır.

Özetle, akrep sokmalarında zehrin yayılımını yavaşlatmak için soğuk uygulama ve hareketsizlik önemlidir, ancak kan dolaşımını tamamen kesecek şekilde sıkı bandaj (turnike) asla uygulanmamalıdır. Derhal profesyonel tıbbi yardım (112 Acil Çağrı Merkezi) aranmalıdır.

6. İçinde su dolu kabarcıkla birlikte ağrı olması hangi tip yanığı belirtir?

a) Birinci derecede

b) İkinci derecede

c) Üçüncü derecede

d) Dördüncü derecede

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: b) İkinci derecede

Açıklama: Yanık Dereceleri ve Belirtileri

Yanıklar, derinliklerine göre derecelendirilir ve her derecenin kendine özgü belirtileri vardır. Bu derecelendirme, yanığın ciddiyetini anlamak ve doğru ilk yardımı sağlamak için önemlidir.

  • a) Birinci derecede (Yüzeyel Yanık): Sadece derinin en üst tabakası (epidermis) etkilenir. Belirtileri arasında **kızarıklık, hafif şişlik ve hafif ağrı** bulunur. Su toplaması (kabarcık) olmaz. Güneş yanıkları genellikle birinci derecedir.
  • b) İkinci derecede (Kısmi Kalınlıkta Yanık): Bu ifade **doğrudur**. Derinin üst tabakası ve altındaki tabakanın (dermis) bir kısmı etkilenir. En belirgin özelliği, **şiddetli ağrı ile birlikte içi sıvı dolu kabarcıkların (bül)** oluşmasıdır. Yanık bölge kırmızı, şiş ve ıslak veya nemli görünebilir. İyileşme genellikle 2-3 hafta sürer ve iz kalabilir.
  • c) Üçüncü derecede (Tam Kalınlıkta Yanık): Derinin tüm katmanları, hatta altındaki yağ, kas veya kemik dokusu da zarar görür. Belirtileri arasında **derinin beyaz, kahverengi veya kömürleşmiş görünmesi** bulunur. Sinir uçları da hasar gördüğü için **ağrı hissi olmayabilir veya çok az olabilir**. Kabarcık oluşmaz. Bu tür yanıklar çok ciddidir ve genellikle cerrahi müdahale gerektirir.
  • d) Dördüncü derecede: Bazı sınıflandırmalarda kullanılan bu derece, üçüncü dereceden daha şiddetli olup, kas ve kemiğin tamamen yandığı durumları ifade eder.

Özetle, “içinde su dolu kabarcıkla birlikte ağrı olması” açıkça **ikinci derecede yanığın** karakteristik özelliğidir. Bu tür yanıklar enfeksiyon riskine karşı dikkatli müdahale gerektirir.

7. Aşağıdakilerden hangisi arı sokmasında ilkyardımda yanlıştır?

a) Derinin üzerinde arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır

b) Alerjisi olanlarda tıbbi yardım istenir

c) Eğer arı ağızdan sokmuşsa nefes alması güçleşiyorsa buz emmesi sağlanır

d) Sıcak uygulama yapılır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: d) Sıcak uygulama yapılır

Açıklama: Arı Sokmalarında İlkyardım ve Doğru Yaklaşım

Arı sokmaları genellikle lokal reaksiyonlara neden olsa da, bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar (anafilaksi) gibi ciddi durumlar ortaya çıkarabilir. İlk yardımın amacı, zehrin yayılımını yavaşlatmak ve belirtileri hafifletmektir.

  • a) Derinin üzerinde arının iğnesi görünüyorsa çıkarılır: Bu ifade **doğrudur**. Bal arısının iğnesi, zehir kesesi ile birlikte deride kalır. Zehrin vücuda daha fazla yayılmasını önlemek için iğne, tırnakla veya bir kredi kartı gibi sert bir cisimle sıyrılarak hemen çıkarılmalıdır (cımbızla sıkıp çekmek, zehir kesesini sıkıp daha fazla zehrin yayılmasına neden olabilir, bu yüzden önerilmez). Diğer arı türleri (eşek arısı, yaban arısı) genellikle iğnelerini bırakmazlar.
  • b) Alerjisi olanlarda tıbbi yardım istenir: Bu ifade de **doğrudur**. Bilinen bir arı alerjisi olan veya alerjik reaksiyon belirtileri (yaygın kaşıntı, kurdeşen, nefes darlığı, yüz/boğaz şişmesi) gösteren kişilerde derhal **112 Acil Çağrı Merkezi** aranarak tıbbi yardım istenmelidir.
  • c) Eğer arı ağızdan sokmuşsa nefes alması güçleşiyorsa buz emmesi sağlanır: Bu ifade de **doğrudur**. Ağız veya boğazdan sokulma durumlarında, şişlik hava yolunu tıkayarak nefes almayı zorlaştırabilir. Bu durumda, buz emmek veya soğuk su içmek şişliği azaltmaya yardımcı olabilir ve acil tıbbi yardım gelene kadar hastanın nefes almasını kolaylaştırır.
  • d) Sıcak uygulama yapılır: Bu ifade **yanlıştır**. Arı sokmalarında, ağrıyı ve şişliği azaltmak, aynı zamanda zehrin yayılımını yavaşlatmak için sokulan bölgeye **soğuk uygulama (buz paketi veya soğuk kompres)** yapılmalıdır. Sıcak uygulama tam tersi bir etki yaratabilir.

Özetle, arı sokmasında doğru ilk yardım soğuk uygulama, iğnenin çıkarılması ve alerjik reaksiyon durumunda acil tıbbi yardım aramaktır. Sıcak uygulama yapılmamalıdır.

8. Turnike uygulaması için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Turnike uzvun koptuğu yere en yakın deri bütünlüğü bozulmamış tek kemiğe uygulanır

b) Turnikenin yapıldığı zaman kayıt edilir

c) Turnike etkili olsun diye ince esneyen materyal ile uygulanır

d) Turnike uygulanacak malzemenin derinliği en 8-10cm olmalıdır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Turnike etkili olsun diye ince esneyen materyal ile uygulanır

Açıklama: Turnike Uygulamasında Doğru Yöntemler

Turnike, hayatı tehdit eden, diğer yöntemlerle kontrol altına alınamayan şiddetli kanamalarda veya uzuv kopmalarında son çare olarak kullanılan bir yöntemdir. Yanlış uygulanması ciddi doku hasarına, sinir ve damar zedelenmelerine hatta uzuv kaybına neden olabilir. Bu nedenle, turnike uygulamasında kullanılan malzeme ve teknik büyük önem taşır.

  • a) Turnike uzvun koptuğu yere en yakın deri bütünlüğü bozulmamış tek kemiğe uygulanır: Bu ifade **doğrudur**. Turnike, kanamanın olduğu bölgeye yakın, ancak yaranın üzerine değil, temiz ve sağlam deri bütünlüğünün olduğu, tek kemikli bir bölgeye (örneğin üst kol veya uyluk) uygulanmalıdır. Eklem yerlerine veya çift kemikli bölgelere (alt kol, alt bacak) uygulanması önerilmez.
  • b) Turnikenin yapıldığı zaman kayıt edilir: Bu ifade de **doğrudur**. Turnike uygulamasında, uygulandığı saatin bir yere not edilmesi ve hasta ile birlikte sağlık kuruluşuna bildirilmesi hayati önem taşır. Turnike belirli aralıklarla (genellikle 15-20 dakikada bir) gevşetilerek doku beslenmesinin sağlanması ve tekrar sıkılması gerekebilir, bu nedenle sürenin takibi kritiktir.
  • c) Turnike etkili olsun diye ince esneyen materyal ile uygulanır: Bu ifade **yanlıştır**. Turnike uygulaması için **geniş (en az 8-10 cm), esnemeyen ve sağlam** bir malzeme (örneğin kravat, eşarp, geniş bez parçası) tercih edilmelidir. İnce veya esneyen materyaller (ip, tel, misina gibi), doku içine gömülerek sinir ve damar hasarına yol açabilir, ayrıca kanamayı tam olarak kontrol edemez.
  • d) Turnike uygulanacak malzemenin genişliği en az 8-10 cm olmalıdır: Bu ifade **doğrudur**. Geniş malzeme kullanılması, uygulanan basıncın geniş bir alana yayılarak doku hasarını azaltmasını ve kanamayı daha etkili bir şekilde durdurmasını sağlar.

Özetle, turnike uygulaması son çare olarak düşünülmeli ve sadece uygun, geniş ve esnemeyen malzemelerle, doğru tekniğe göre uygulanmalıdır. İnce ve esneyen malzemelerle yapılan uygulamalar tehlikelidir ve önerilmez.

9. Aşağıdakilerden hangisi bebeklerde suni solunum için doğrudur?

a) Bebeklerde suni solunum 2 kurtarıcı solunumla başlanır

b) Bebeklerde suni solunum hem ağzı hemde burnu alacak şekilde olmalıdır

c) Bebeklerde suni solunum kalp masajı oranı 30:5 dir

d) “Bebeklerde suni solunum sırasında verilen havanın dışarıya çıkması beklenmez”

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: b) Bebeklerde suni solunum hem ağzı hem de burnu alacak şekilde olmalıdır

Açıklama: Bebeklerde Temel Yaşam Desteği ve Suni Solunum

Bebeklerde (0-1 yaş) temel yaşam desteği uygulamaları, yetişkinlerden farklılık gösterir. Özellikle suni solunum tekniği, bebeğin küçük anatomik yapısına uygun olarak yapılmalıdır.

  • a) Bebeklerde suni solunum 2 kurtarıcı solunumla başlanır: Bu ifade **yanlıştır**. Bebeklerde ve çocuklarda, solunum durması genellikle kalp durmasından önce gelir. Bu nedenle, ilk yardımcı tek başına ise, 112’yi aramadan önce **5 kurtarıcı solunumla** başlanması önerilir.
  • b) Bebeklerde suni solunum hem ağzı hem de burnu alacak şekilde olmalıdır: Bu ifade **doğrudur**. Bebeğin yüzü çok küçük olduğu için, ilk yardımcı kendi ağzını bebeğin hem ağzını hem de burnunu içine alacak şekilde kapatarak nefes vermelidir. Bu, hava kaçağını önler ve etkili bir solunum sağlar.
  • c) Bebeklerde suni solunum kalp masajı oranı 30:5’tir: Bu ifade **yanlıştır**. Bebeklerde ve çocuklarda tek ilk yardımcı için kalp masajı ve suni solunum oranı **30:2**’dir (30 kalp masajı, 2 suni solunum). Eğer iki ilk yardımcı varsa, oran 15:2 olabilir. 30:5 oranı doğru değildir.
  • d) “Bebeklerde suni solunum sırasında verilen havanın dışarıya çıkması beklenmez”: Bu ifade **yanlıştır**. Her suni solunumda, verilen havanın akciğerlere gittiğini ve geri çıktığını gözlemlemek (göğüsün yükselip alçalması) önemlidir. Hava dışarı çıkmıyorsa, hava yolu açıklığı tekrar kontrol edilmelidir.

Özetle, bebeklerde suni solunum yaparken, ilk yardımcının ağzının bebeğin hem ağzını hem de burnunu tamamen kapatması, etkili bir hava transferi için kritik öneme sahiptir.

10. Delici karın yaralanmalarında organlar dışarı çıkmışsa ilkyardımda aşağıdakilerden hangisi uygundur?

a) Dışarı çıkan organlar içeri sokulur

b) Organlara dokunulmaz, üzeri nemli bir bezle örtülür

c) H/Y yüzükoyun pozisyonda yatırılır

d) Ağızdan bol sıvı verilerek sıvı kaybı önlenir

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: b) Organlara dokunulmaz, üzeri nemli bir bezle örtülür

Açıklama: Delici Karın Yaralanmalarında İlkyardım

Delici karın yaralanmaları, iç organların hasar görme riski taşıdığı çok ciddi durumlardır. Eğer organlar dışarı çıkmışsa, yapılacak ilk yardım müdahaleleri hayati önem taşır ve enfeksiyonu önlemeye odaklanmalıdır.

  • a) Dışarı çıkan organlar içeri sokulur: Bu ifade **yanlıştır ve kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulamadır!** Dışarı çıkan organları içeri sokmaya çalışmak, enfeksiyon riskini artırır, organlara daha fazla zarar verebilir ve kanamaya neden olabilir. Bu tür bir müdahale sadece cerrahi ortamda, steril koşullarda ve profesyonel sağlık ekipleri tarafından yapılmalıdır.
  • b) Organlara dokunulmaz, üzeri nemli bir bezle örtülür: Bu ifade **doğrudur**. Dışarı çıkan organlara dokunulmamalıdır. Bunun yerine, organların kurumasını ve enfeksiyon kapmasını önlemek için temiz, nemli bir bezle (tercihen steril gazlı bez) nazikçe örtülmelidir. Bu bezin kurumaması için sürekli nemli tutulması önemlidir.
  • c) H/Y yüzükoyun pozisyonda yatırılır: Bu ifade **yanlıştır**. Karın yaralanmalarında hastanın yüzükoyun yatırılması, organlara baskı yapabilir ve durumu kötüleştirebilir. Genellikle, dizler karına doğru bükülmüş şekilde sırt üstü yatırılması (karın kaslarını gevşetmek için) daha uygun bir pozisyondur.
  • d) Ağızdan bol sıvı verilerek sıvı kaybı önlenir: Bu ifade **yanlıştır**. Karın yaralanmalarında, iç kanama veya bağırsak perforasyonu (delinmesi) riski nedeniyle hastaya ağızdan hiçbir şey (su dahil) verilmemelidir. Bu durum, ameliyat gerektirebilecek bir durum olduğu için hastanın midesinin boş olması önemlidir.

Özetle, delici karın yaralanmalarında dışarı çıkan organlara dokunulmamalı, içeri sokulmaya çalışılmamalı; bunun yerine temiz ve nemli bir bezle örtülerek acil tıbbi yardım (112 Acil Çağrı Merkezi) beklenmelidir.

1 B

2 A

3 C

4 A

5 C

6 B

7 D

8 C

9 B

10 B

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir