İLK YARDIM SORULARI 7

1. Sara krizinde ilkyardımda hangisi yanlıştır?

a) Hasta bağlanmaya çalışılmaz

b) Kendisini yaralamamasına dikkat edilir

c) Sıkan giysiler gevşetilir

d) Kilitlenen çeneler açılmaya çalışılır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: d) Kilitlenen çeneler açılmaya çalışılır

Açıklama: Sara (Epilepsi) Krizinde İlkyardımda Yanlış Uygulamalar

Sara (epilepsi) krizi geçiren bir kişiye yapılan ilk yardımın temel amacı, kişinin kriz sırasında kendisine zarar vermesini engellemek ve krizin kendi seyrini tamamlamasına izin vermektir. Yanlış müdahaleler hastaya daha fazla zarar verebilir.

  • a) Hasta bağlanmaya çalışılmaz: Bu ifade **doğrudur**. Kriz geçiren bir kişiyi bağlamaya çalışmak, hem hastaya hem de ilk yardımcıya zarar verebilir. Kasılmaları engellemek mümkün değildir ve bu girişim kırıklara veya başka yaralanmalara yol açabilir.
  • b) Kendisini yaralamamasına dikkat edilir: Bu ifade **doğrudur**. Kriz sırasında hasta istemsiz hareketler yapabilir. Etrafındaki sert veya keskin cisimler uzaklaştırılmalı, başının altına yumuşak bir yastık veya giysi konularak darbelere karşı korunmalıdır.
  • c) Sıkan giysiler gevşetilir: Bu ifade **doğrudur**. Özellikle boyun bölgesindeki kravat, fular gibi sıkı giysiler gevşetilerek hastanın daha rahat nefes alması sağlanır.
  • d) Kilitlenen çeneler açılmaya çalışılır: Bu ifade **yanlıştır ve kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulamadır!** Kriz sırasında dişlerin kilitlenmesi veya sıkılması yaygındır. Çeneyi zorla açmaya çalışmak, hastanın dişlerine, çenesine, diline veya ağız içindeki dokulara ciddi zarar verebilir. Ayrıca, ağzına herhangi bir cisim sokmak (kaşık, parmak vb.) boğulma veya diş kırılması riskini artırır.

Özetle, sara krizinde en önemli ilk yardım prensibi, hastanın güvenliğini sağlamak ve krize müdahale etmeye çalışmadan, kendi seyrini tamamlamasına izin vermektir. Kilitlenen çeneleri açmaya çalışmak veya ağza bir şey sokmak gibi yanlış müdahalelerden kaçınılmalıdır.

2. Aşağıdakilerden hangisi dolaşım sisteminin görevlerindendir?

a) Akciğerlere hava ulaşmasını sağlamak

b) Hareketlerin uyumunu ve dengesini sağlamak

c) Vücut için gerekli kan akımını sağlamak

d) Kanı süzerek zararlı maddelerden temizlemek

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Vücut için gerekli kan akımını sağlamak

Açıklama: Dolaşım Sisteminin Temel Görevleri

Dolaşım sistemi, vücudun tüm hücrelerine oksijen ve besin maddeleri taşırken, atık maddeleri uzaklaştıran hayati bir sistemdir. Bu sistemin ana görevi, kanın vücut içinde sürekli ve yeterli bir şekilde akmasını sağlamaktır.

  • a) Akciğerlere hava ulaşmasını sağlamak: Bu görev, **solunum sisteminin** temel görevidir. Akciğerlere hava alıp verme (nefes alma), solunum sisteminin işlevidir.
  • b) Hareketlerin uyumunu ve dengesini sağlamak: Bu görev, daha çok **sinir sisteminin (özellikle beyincik) ve kas-iskelet sisteminin** koordineli çalışmasıyla ilgilidir.
  • c) Vücut için gerekli kan akımını sağlamak: Bu ifade **doğrudur**. Dolaşım sistemi (kalp, damarlar ve kan), vücuttaki tüm doku ve organlara sürekli olarak kan pompalar. Bu kan akımı sayesinde oksijen, besin ve hormonlar hücrelere taşınır, karbondioksit ve diğer atık ürünler uzaklaştırılır.
  • d) Kanı süzerek zararlı maddelerden temizlemek: Bu görev, temel olarak **boşaltım sisteminin (özellikle böbreklerin)** ve kısmen **karaciğerin** görevidir. Böbrekler kanı süzerek atık maddeleri idrar yoluyla dışarı atar.

Özetle, dolaşım sisteminin en temel ve merkezi görevi, vücudun her noktasına kanı ulaştırarak yaşam için gerekli olan madde alışverişini sağlamaktır.

3. Burnu kanayan bir kişiye ilkyardım nasıl olmalıdır?

a) Pamukla tampon yapılmalıdır

b) Sırtüstü yatırılmalıdır

c) Oturur pozisyonda burun kanatlarına baskı uygulanır

d) Başı geriye yatırılmalıdır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Oturur pozisyonda burun kanatlarına baskı uygulanır

Açıklama: Burun Kanamasında Doğru İlkyardım

Burun kanamaları genellikle ciddi değildir ancak doğru ilk yardım müdahalesi, kanamanın hızlıca durdurulmasına ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.

  • a) Pamukla tampon yapılmalıdır: Bu ifade **yanlıştır**. Burun içine pamuk veya peçete gibi maddelerle tampon yapmak, kanamanın durmasına yardımcı olmayabilir ve çıkarılırken pıhtının bozulmasına, kanamanın tekrarlamasına neden olabilir. Ayrıca, pamuk veya bez parçaları içeride kalabilir.
  • b) Sırtüstü yatırılmalıdır: Bu ifade **yanlıştır**. Sırtüstü yatırmak veya başı geriye doğru yatırmak (d şıkkı), kanın boğaza doğru akmasına ve yutulmasına neden olabilir. Bu durum mide bulantısı ve kusmaya yol açabilir veya kanın akciğerlere kaçma riskini artırabilir.
  • c) Oturur pozisyonda burun kanatlarına baskı uygulanır: Bu ifade **doğrudur**. Burun kanamalarında en etkili ilk yardım yöntemidir. Kişi dik oturur pozisyonda, hafifçe öne eğilmeli ve başını hafifçe öne doğru eğerek kanın genize akmasını engellemelidir. Ardından, başparmak ve işaret parmağı ile burun kanatları (yumuşak kısmı) sıkıca 5-10 dakika boyunca sıkılmalıdır. Bu sırada ağızdan nefes alınmalıdır.
  • d) Başı geriye yatırılmalıdır: Bu ifade **yanlıştır**. Tıpkı sırtüstü yatırmada olduğu gibi, başı geriye yatırmak da kanın boğaza akmasına neden olur ve önerilmez.

Özetle, burun kanamasında kişi dik oturmalı, hafifçe öne eğilmeli ve burun kanatlarına doğrudan baskı uygulanmalıdır. Bu, kanamanın çoğu durumda hızlıca durmasını sağlar.

4. Koma pozisyonu hangi durumda verilir?

a) H/Y nın 1. derecede yanığı varsa

b) H/Y olayın nasıl olduğunu anlatabiliyorsa

c) H/Y nın kolu kanıyorsa

d) H/Y nın bilinci yok, solunumu var ise

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: d) H/Y’nın bilinci yok, solunumu var ise

Açıklama: Koma Pozisyonu ve Amacı

Koma pozisyonu (derlenme pozisyonu veya yan yatış pozisyonu), bilinci kapalı olan ancak solunumu devam eden bir hastanın hava yolunu açık tutmak ve kusma durumunda kusmuğun solunum yoluna kaçmasını önlemek amacıyla verilen özel bir pozisyondur.

  • a) H/Y’nın 1. derecede yanığı varsa: Birinci derecede yanıklar genellikle hafif kızarıklık ve ağrı ile seyreder. Hasta bilinçlidir ve koma pozisyonuna ihtiyacı yoktur.
  • b) H/Y olay nasıl olduğunu anlatabiliyorsa: Hastanın olayı anlatabilmesi, bilincinin açık olduğu anlamına gelir. Bilinci açık olan bir kişiye koma pozisyonu verilmez.
  • c) H/Y’nın kolu kanıyorsa: Kanayan bir kol için öncelikli müdahale kanamayı durdurmaktır (doğrudan baskı, gerekirse yükseltme). Koma pozisyonu, kanamayı durdurmak için uygulanan bir pozisyon değildir ve kol kanaması olan bilinçli bir kişiye koma pozisyonu verilmez.
  • d) H/Y’nın bilinci yok, solunumu var ise: Bu ifade **doğrudur**. Bu, koma pozisyonu verilmesi gereken en tipik durumdur. Bilinci olmayan bir kişide dil geriye kaçarak hava yolunu tıkayabilir. Ayrıca kusma riski de yüksektir. Koma pozisyonu, dili öne çekerek hava yolunu açık tutar ve kusmuk durumunda boğulmayı engeller.

Özetle, koma pozisyonu, bilinci kapalı olan ancak nefes alan bir hastanın güvenliğini sağlamak için hayati bir ilk yardım uygulamasıdır. Bu pozisyon, hava yolunun korunmasına ve aspire etme (kusmuğun solunum yoluna kaçması) riskinin azaltılmasına yardımcı olur.

5. BAK-DİNLE-HİSSET yöntemi içinde aşağıdaki uygulamalardan hangisi yer almaz ?

a) Şah damarından nabız kontrolü yapmak

b) Göğüs kafesinin hareketlerini izlemek

c) Hasta / yaralının soluk alıp verişini dinlemek

d) Hasta / yaralının nefesini yanaklarımızla hissetmeye çalışmak

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) Şah damarından nabız kontrolü yapmak

Açıklama: BAK-DİNLE-HİSSET Yönteminin Kapsamı

BAK-DİNLE-HİSSET yöntemi, ilk yardımda **solunumun varlığını ve etkinliğini** değerlendirmek için kullanılan standart bir yöntemdir. Bu yöntem, adından da anlaşılacağı gibi üç ana bileşenden oluşur ve doğrudan solunumla ilgili bulguları arar.

  • a) Şah damarından nabız kontrolü yapmak: Bu ifade **yanlıştır**. Şah damarından nabız kontrolü yapmak, **dolaşım sisteminin** (kalp atışının) değerlendirilmesi için yapılır. BAK-DİNLE-HİSSET yöntemi sadece solunumun varlığını kontrol etmeye odaklıdır, dolaşımı değil. Uluslararası kılavuzlarda solunum değerlendirmesi ile nabız kontrolü ayrı adımlar olarak ele alınır.
  • b) Göğüs kafesinin hareketlerini izlemek: Bu ifade **doğrudur**. Bu, “BAK” aşamasının bir parçasıdır. Hastanın göğüs ve karın bölgesinin solunumla birlikte yükselip alçaldığı gözlemlenir.
  • c) Hasta / yaralının soluk alıp verişini dinlemek: Bu ifade **doğrudur**. Bu, “DİNLE” aşamasının bir parçasıdır. Kulağımızı hastanın ağzına ve burnuna yaklaştırarak solunum seslerinin (nefes alıp verme) olup olmadığı dinlenir.
  • d) Hasta / yaralının nefesini yanaklarımızla hissetmeye çalışmak: Bu ifade **doğrudur**. Bu, “HİSSET” aşamasının bir parçasıdır. Yanağımızı hastanın ağız ve burun bölgesine yakın tutarak nefes akışının (havanın sıcaklığını veya nemini) hissedip hissetmediğimize bakılır.

Özetle, BAK-DİNLE-HİSSET yöntemi tamamen solunuma odaklı bir değerlendirme aracıdır. Nabız kontrolü ise dolaşım değerlendirmesi kapsamında ayrı bir adımdır.

6. Temel yaşam desteği ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır.?

a) Hayat kurtarmak amacı ile yapılır

b) Solunumu ve kalbi durmuş hastaya yapılır

c) Zorda kaldı mı ilkyardımcı yüzüstü olan kimseye suni solunum yaptırabilir

d) Suni solunum ile akciğerlere oksijen gitmesi sağlanır

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Zorda kaldı mı ilkyardımcı yüzüstü olan kimseye suni solunum yaptırabilir

Açıklama: Temel Yaşam Desteği (TYD) ve Pozisyonun Önemi

Temel Yaşam Desteği (TYD), solunumu ve/veya kalbi durmuş kişiye yaşamı kurtarmak amacıyla yapılan müdahalelerdir. TYD’nin etkili olabilmesi için hastanın doğru pozisyonda olması kritik öneme sahiptir.

  • a) Hayat kurtarmak amacı ile yapılır: Bu ifade **doğrudur**. Temel yaşam desteğinin birincil amacı, solunum ve dolaşımı durmuş bir kişinin hayati fonksiyonlarını sürdürerek yaşamını kurtarmaktır.
  • b) Solunumu ve kalbi durmuş hastaya yapılır: Bu ifade de **doğrudur**. TYD, tam da bu durumdaki kişilere uygulanan acil ve hayat kurtarıcı bir müdahaledir.
  • c) Zorda kaldı mı ilkyardımcı yüzüstü olan kimseye suni solunum yaptırabilir: Bu ifade **yanlıştır**. Suni solunum ve kalp masajı (TYD) uygulamaları için hastanın **sırtüstü, sert ve düz bir zemine** yatırılması şarttır. Yüzüstü pozisyondaki bir kişiye etkili bir şekilde suni solunum veya kalp masajı yapmak mümkün değildir. Böyle bir durumda hasta, omuriliğine zarar vermeden dikkatlice sırtüstü çevrilmelidir (gerekiyorsa Rentek manevrası gibi yöntemlerle). “Zorda kalma” durumu, temel TYD prensiplerinden taviz verilmesi anlamına gelmez.
  • d) Suni solunum ile akciğerlere oksijen gitmesi sağlanır: Bu ifade de **doğrudur**. Suni solunum (kurtarıcı nefesler), dışarıdan hava vererek hastanın akciğerlerine oksijen ulaşmasını ve kanının oksijenlenmesini sağlar.

Özetle, Temel Yaşam Desteği, ancak hasta sırtüstü pozisyonda ve sert bir zemin üzerinde iken tam verimli olarak uygulanabilir. Yüzüstü pozisyonda TYD yapmak uygun ve etkili değildir.

7. Aşağıdakilerden hangisi ilkyardım uygulaması değildir

a) Suni solunum yapmak

b) Kanayan bölgeye bası yapmak

c) Ağrı kesici vermek

d) Kırıkları sabitlemek

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Ağrı kesici vermek

Açıklama: İlkyardım ve İlaç Kullanımı

İlkyardım, olay yerinde, tıbbi yardım gelene kadar yapılan acil ve ilaçsız müdahalelerdir. İlkyardımcının temel yetkisi, kişinin durumunun kötüleşmesini engellemek ve hayatını kurtarmaya yönelik basit uygulamalar yapmaktır. İlaç kullanımı, ilk yardımın kapsamına girmez.

  • a) Suni solunum yapmak: Bu ifade **doğrudur**. Solunumu durmuş bir kişiye oksijen sağlamak ve yaşamsal fonksiyonlarını sürdürmek için yapılan hayati bir ilk yardım uygulamasıdır (Temel Yaşam Desteği’nin bir parçası).
  • b) Kanayan bölgeye bası yapmak: Bu ifade de **doğrudur**. Şiddetli kanamalarda kan kaybını durdurmak veya yavaşlatmak için kanayan bölgeye doğrudan baskı uygulamak, hayat kurtarıcı bir ilk yardım müdahalesidir.
  • c) Ağrı kesici vermek: Bu ifade **yanlıştır**. İlkyardımcılar ilaç kullanma veya uygulama yetkisine sahip değildir. Ağrı kesici vermek, tıbbi bir müdahale olup, sadece sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. İlaçların yanlış kullanımı veya hastanın alerjisi olması gibi durumlar ciddi sonuçlar doğurabilir.
  • d) Kırıkları sabitlemek: Bu ifade de **doğrudur**. Kırık veya çıkık şüphesi olan bir uzvu sabitlemek (tespit etmek), kırık ucunun etrafındaki dokulara, sinirlere veya damarlara daha fazla zarar vermesini önleyen ve ağrıyı azaltan bir ilk yardım uygulamasıdır.

Özetle, ilkyardım sadece ilaç dışı müdahaleleri kapsar. İlaç temini ve uygulaması, sağlık profesyonellerinin sorumluluğundadır.

8. Ateş nedeniyle oluşan havaleler hangi yaşlarda sık görülür?

a) 6 ay 6 yaş arası çocuklarda

b) İlkokul çocuklarında

c) Her yaşta

d) 1 yaşına kadar olan bebeklerde

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: a) 6 ay 6 yaş arası çocuklarda

Açıklama: Ateşli Havaleler ve Yaş Grubu

Ateşli havaleler (febril konvülsiyonlar), özellikle çocukluk çağında, yüksek ateşe bağlı olarak ortaya çıkan nöbetlerdir. Genellikle beyinde yapısal bir sorun olmamasına rağmen, çocukların gelişmekte olan beyinlerinin ateşe karşı verdiği bir tepkidir.

  • a) 6 ay 6 yaş arası çocuklarda: Bu ifade **doğrudur**. Ateşli havaleler en sık **6 ay ile 6 yaş arasındaki çocuklarda** görülür. Bu yaş aralığı, çocuk beyninin ateşe karşı daha hassas olduğu ve nöbet eşiğinin daha düşük olduğu bir dönemdir.
  • b) İlkokul çocuklarında: İlkokul çağı çocuklarında ateşli havaleler görülme sıklığı oldukça düşüktür. Genellikle bu yaşa gelindiğinde beyin daha olgunlaşmıştır.
  • c) Her yaşta: Ateşli havaleler her yaşta görülmez. Yetişkinlerde yüksek ateşe bağlı nöbetler daha nadirdir ve genellikle altta yatan başka bir tıbbi sorunu (menenjit, ensefalit vb.) işaret edebilir.
  • d) 1 yaşına kadar olan bebeklerde: Bu yaş grubu risk altında olsa da, ateşli havalelerin en sık görüldüğü geniş aralık 6 ay ile 6 yaş arasıdır. Sadece 1 yaş altı demek, tam doğru aralığı kapsamaz.

Özetle, ateşli havaleler, çocukluk döneminin belirli bir yaş aralığına özgüdür ve genellikle 6 ay ile 6 yaş arasındaki çocuklarda en sık gözlemlenir. Bu yaştan sonra görülme olasılığı belirgin şekilde azalır.

9. Aşağıdaki hangi durumda turnike uygulanmaz?

a) Çok sayıda yaralı ve tek ilkyardımcı varsa kanamayı durmak için

b) Solunumu durmuş hastalarda

c) Yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa

d) Uzuv kopmalarında

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: b) Solunumu durmuş hastalarda

Açıklama: Turnike Uygulamasının Amacı ve Sınırları

Turnike, hayatı tehdit eden kanamayı durdurmak için kullanılan, ancak belirli durumlarla sınırlı bir ilk yardım uygulamasıdır. Temel amacı kan kaybını önlemektir. Solunumu durmuş hastalarda ise öncelik, solunum ve dolaşımı yeniden başlatmaktır.

  • a) Çok sayıda yaralı ve tek ilkyardımcı varsa kanamayı durdurmak için: Bu ifade **doğrudur**. Afet veya çoklu yaralanma durumlarında, tek ilk yardımcı birden fazla kişinin şiddetli kanamasını kontrol altına almak zorunda kalabilir. Bu gibi durumlarda, hayati kanamaları hızla durdurmak ve diğer yaralılara geçmek için turnike bir seçenek olabilir.
  • b) Solunumu durmuş hastalarda: Bu ifade **yanlıştır**. Solunumu durmuş bir hastada ilk öncelik, Temel Yaşam Desteği (suni solunum ve kalp masajı) ile solunum ve dolaşımı yeniden sağlamaktır. Turnike uygulamak, solunum durmasıyla doğrudan ilgili bir müdahale değildir ve bu hayati durumlarda zaman kaybına neden olabilir.
  • c) Yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa: Bu ifade de **doğrudur**. Yaralının güvenli bir yere taşınması sırasında kanamanın kontrol altında tutulması zor olabilecekse veya uzun sürecek bir tahliye söz konusuysa, turnike uygulanabilir.
  • d) Uzuv kopmalarında: Bu ifade de **doğrudur**. Uzuv kopmaları, çok şiddetli ve hayatı tehdit eden kanamalara yol açar. Bu tür durumlarda kanamayı durdurmak için turnike uygulaması genellikle kaçınılmazdır ve hayat kurtarıcı olabilir.

Özetle, turnike kanama kontrolüne yönelik bir yöntemdir ve solunumu durmuş bir hastada ilk öncelik olan solunum/dolaşım desteği yerine geçmez. Solunumu durmuş hastada öncelikle Temel Yaşam Desteği’ne başlanmalıdır.

10. Aşağıdakilerden hangisi sıcak çarpmalarında ilk yardım uygulamalarından değildir?

a) Hasta serin ve havadar bir yere alınır

b) Üzeri örtülür

c) Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir

d) Bulantısı yoksa ve bilinci

CEVABI GÖR

Doğru Cevap: c) Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir

Açıklama: Sıcak Çarpmasında İlkyardım ve Doğru Pozisyon

Sıcak çarpması, vücut ısısının tehlikeli seviyelere yükselmesiyle ortaya çıkan ve acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. İlk yardımın amacı, vücut ısısını hızla düşürmek ve hastanın genel durumunu stabilize etmektir. Şok pozisyonu (ayakları yükseltme) sıcak çarpmasında her zaman uygun değildir.

  • a) Hasta serin ve havadar bir yere alınır: Bu ifade **doğrudur**. Sıcak çarpmasında ilk ve en önemli adım, hastayı sıcak ortamdan uzaklaştırıp serin, gölgelik veya havalandırılmış bir yere almaktır.
  • b) Üzeri örtülür: Bu ifade **yanlıştır**. Sıcak çarpmasında vücut ısısı zaten aşırı derecede yüksektir. Hastanın üzerini örtmek, ısı kaybını engeller ve vücut ısısının daha da yükselmesine neden olabilir. Aksine, hastanın giysileri gevşetilmeli veya çıkarılmalı ve vücut soğutulmaya çalışılmalıdır (soğuk suyla ıslatılmış bezler, fan vb.).
  • c) Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir: Bu ifade **yanlıştır**. Bu pozisyon, genellikle tansiyon düşüklüğüne bağlı şok durumlarında (kanın beyne yönlendirilmesi için) verilir. Ancak sıcak çarpmasında asıl sorun vücudun aşırı ısınmasıdır. Ayakları yükseltmek, kanı merkeze yönlendirse de, vücudun genel soğutma ihtiyacını karşılamaz ve bazı durumlarda beyin ödemi riskini artırabilir. Genellikle hasta sırt üstü yatırılır, ancak bacaklar yükseltilmez.
  • d) Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa ağızdan bol sıvı verilmez: Bu şık, soru kökündeki “değildir” ifadesiyle birlikte düşünüldüğünde biraz kafa karıştırıcı olabilir. Ancak, genel olarak sıcak çarpmasında bulantısı olmayan ve bilinci açık kişiye **sıvı verilir**. Soruda “sıvı verilmez” denmesi ve bunun şıklardan biri olması durumunda, bu ifade sıcak çarpması için **yanlış bir uygulama** olacağından, doğru cevap adayıdır. Ancak, eksik yazılmış bir şık olduğu için kesin bir değerlendirme yapmak zordur. Şık “Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa ağızdan bol sıvı verilmez” şeklinde ise, bu **yanlış bir uygulamadır**, çünkü sıvı verilmelidir.

Verilen şıklar ve en doğru/kesin yanlış uygulama bağlamında, **hastanın üzerini örtmek** ve **ayaklarını yükseltmek** sıcak çarpması ilkyardımında yapılmaması gereken veya yanlış anlaşılmış uygulamalardır. Ancak sorunun yapısına göre tek bir yanlış cevap aranmaktadır.

Şıkların genel geçerli ilk yardım bilgilerine göre değerlendirilmesiyle:

  • a) Serin yere almak: Doğru.
  • b) Üzeri örtülür: Yanlış (Aksine soğutulmalı).
  • c) Sırt üstü yatırılır, kol ve bacaklar yükseltilir: Yanlış (Bu şok pozisyonudur, sıcak çarpmada esas olan soğutmadır ve kanı beyne yönlendirmek için her zaman uygun değildir, özellikle de ayakları yükseltmek).
  • d) Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa ağızdan bol sıvı verilmez: Bu şık muhtemelen “verilmez” olarak tamamlanmıştır ve bu da yanlış bir uygulamadır çünkü sıvı verilmelidir.

Soruda tek bir “değildir” arandığı için, b ve c şıkları da yanlış uygulamaları içermektedir. Ancak **üstünün örtülmesi** kesinlikle vücut ısısını düşürmenin tam tersi bir etki yaratır ve temel ilkyardım prensiplerine aykırıdır. Ayakları yükseltme ise “şok pozisyonu” olup, sıcak çarpmasında öncelikli bir soğutma yöntemi değildir ve her zaman uygulanması gerekmez.

En net yanlışlardan biri **üzerini örtmektir**. Veya eğer D şıkkı “verilmez” şeklinde tamamlandıysa, o da yanlış bir uygulamadır.

Ancak en yaygın yanlış bilinen ve kesinlikle yapılmaması gereken, **hastanın üzerini örtmektir**, zira bu durum ısının daha da artmasına yol açar.

1 D

2 A

3 C

4 D

5 A

6 C

7 C

8 A

9 B

10 B

İlk Yardım Eğitimi

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir